Rıdvan b. Tutuş ölünce (507/1113) yerine oğullarından Alparslan Tâcüddevle el-Ahras geçirildi. Alparslan, Muhammed Tapar’la iş birliği yaparak Halep’teki Bâtınîler’in önemli bir kısmını ortadan kaldırdı. Dımaşk Atabegi Tuğtegin’den kendisine yardımcı olmasını istedi, o da bunu kabul etti. Tuğtegin’in Halep işlerine karışmaya başlamasından hoşlanmayan atabeg emîr Lü’lü’, Alparslan’ı öldürüp (508/1114) yerine kardeşi Sultan Şah’ı geçirdi. Ancak Lü’lü’, Halep’in meselelerini halledecek yeteneklere sahip değildi. Hayatının tehlikede olduğunu görünce servetini yanına alıp doğu ülkelerinden birine gitmek isterken uşakları tarafından öldürüldü (510/1116). Bu olayın ardından Mardin Artuklu Hükümdarı Necmeddin İlgazi, Halep ileri gelenlerinin kendilerini Haçlılar’ın baskısından kurtarmasını istemeleri üzerine Halep’e gelip şehre hâkim oldu. Böylece Suriye Selçukluları’nın Halep kolu sona erdi (511/1117).
Babası Tutuş’un ölümünün ardından Emîr Savtegin’in davetiyle Dımaşk’ta Suriye Selçukluları’nın Dımaşk şubesini kuran Dukak (488/1095) dokuz yıl hükümdarlık yaptı. Dukak’ın ölümüyle (10 Ramazan 497 / 6 Haziran 1104) atabeg Tuğtekin onun yerine çok küçük yaştaki oğlu II. Tutuş’u geçirdi. Tuğtegin bir ay sonra Tutuş’un on iki yaşındaki ağabeyi Ertaş’ı (Bektaş) tahta oturtma gereğini duydu. Ertaş’ın Tuğtegin’in kendisini öldüreceğinden korkup annesi ve bir emîrle birlikte şehirden gizlice ayrılmasıyla (Safer 498 / Ekim-Kasım 1104) Dımaşk Selçuklu Melikliği de sona ermiş oldu. Dımaşk’ta bu tarihten sonra Börîler (Tuğteginliler) adıyla bilinen Dımaşk Atabegleri hüküm sürdü.
SURİYE SELÇUKLU HÜKÜMDARLARI | |
---|---|
Tutuş | 471 (1079) |
a) Halep Selçuklu Melikliği | |
Rıdvan | 488 (1095) |
Alparslan el-Ahras | 507 (1113) |
Sultan Şah | 508-511 (1114-1117) |
b) Dımaşk Selçuklu Melikliği | |
Dukak | 488 (1095) |
II. Tutuş | 497 (1104) |
Ertaş (Bektaş) | 497-98 (1104) |
B) Sosyoekonomik ve Kültürel Hayat.
Suriye Selçukluları’nın kurucusu Tâcüddevle Tutuş Suriye, Filistin, Diyarbekir ve el-Cezîre’yi ele geçirdikten sonra hâkim olduğu şehirlerde huzur ve sükûneti sağlamaya çalışmış, halka adaletle muamele etmiş ve çeşitli imar faaliyetlerine girişmiştir. 471 (1079) yılında Dımaşk’a hâkim olan Tutuş halkın refah seviyesini yükseltip gönlünü kazanmak için seferber olmuştur. Bir yandan şehrin imarıyla ilgilenmiş, bir yandan da tarım alanlarında ekim yapılması için çalışmıştır. Yol güvenliğinin sağlanmasından sonra ticarî faaliyetler yoğunlaşmış, çeşitli sebeplerle Dımaşk’ı terkedenler şehre dönmeye başlamıştır.
Melik Rıdvan b. Tutuş devrinde Suriye bölgesi Haçlılar tarafından işgal edildiğinde Rıdvan, Haçlılar’ın Halep ve civarını da işgal etmesine engel olmak için Antakya Prinkepsi Tancred ile çok ağır şartlarda bir antlaşma yapmak zorunda kalmıştır. Bu antlaşma Halep’te ekonomik krize yol açmış, gıda maddelerinin temininde büyük sıkıntılarla karşılaşılmıştır. Haçlı tehdidi yüzünden Halep ve civarında oturan halkın bir kısmı güvenli yerlere göç etmeye başlamış, Melik Rıdvan göçü önlemek ve halkın toprağa bağlanmasını sağlamak için Halep beytülmâline ait işlenmemiş araziyi halka satmak zorunda kalmıştır. Bir nevi toprak reformu sayılabilecek bu uygulamayla bölge halkı vatanlarına bağlanmış, aynı zamanda boş toprakların işlenmesiyle ülke mâmur hale getirilmiştir (Sevim, s. 214-215).
Suriye Selçukluları döneminde taht kavgaları ve Haçlı istilâsına rağmen başta Halep ve Dımaşk olmak üzere çeşitli şehirlerde medreseler, mescidler, hankah ve ribâtlar, bîmâristan ve hamamlar inşa edilmiştir. Dımaşk’ta açılan yedi medreseden beşi Hanefîler’e, ikisi Şâfiî ve Hanbelîler’e aitti. Tutuş, Dımaşk’ta bir mescid (Mescidü Tutuş) yaptırmış (İzzeddin İbn Şeddâd, s. 159; Nuaymî, II, 356), Hankāhü’s-Sümeysâtiyye adıyla bilinen hankahın tamirini emretmiştir (Nuaymî, I, 12; II, 153). Tutuş ulemâya büyük saygı gösterirdi, Hanbelî fakihi Ebü’l-Ferec eş-Şîrâzî onun itibar ettiği âlimlerden biriydi (a.g.e., II, 65-66). İmam Gazzâlî de 488 (1095) yılında Dımaşk’ta Emeviyye Camii’nde ders vermiştir. Dımaşk’ta Şâfiîler için inşa edilen ilk medrese, Emînüddevle Rebîülislâm Gümüştegin b. Abdullah el-Atabekî tarafından 514’te (1120) yaptırılan Emîniyye Medresesi’dir (İzzeddin İbn Şeddâd, s. 12, 121, 231-232). Emînüddevle yine Dımaşk’ta Bâbülhayl karşısında kendi adıyla anılan bir mescid inşa ettirmiştir. Dımaşk’ta ilk Hanefî medresesi, Şücâüddevle Sâdır b. Abdullah tarafından 491 (1098) yılında yaptırılan Sâdıriyye Medresesi’dir ve medresenin ilk müderrisi Ali b. Mekkî el-Kâşânî’dir (a.g.e., s. 200). Halep’te ilk Şâfiî medresesi, Nizâmiyye Medresesi’nde yetişen ve İbnü’l-Acemî diye tanınan Ebû Tâlib Şerefeddin Abdurrahman b. Hasan el-Halebî’nin inşa ettirdiği Züccâciyye Medresesi’dir. Halep’teki Şerefiyye Medresesi’nin de onun tarafından yaptırıldığı rivayet edilir (M. Es‘ad Tales, s. 90-91).
Bu devirde bölgede birçok hankah inşa edilmiştir. Bunların başında Melik Dukak’ın annesi Safvetülmülk Hatun’un 504’te (1110) Dımaşk’ta yaptırdığı Tavâvisiyye Hankahı gelir (İzzeddin İbn Şeddâd, s. 149, 192). Dımaşk’ta bu dönemde inşa edilen hankahlardan biri de Ebü’l-Kāsım Ali b. Muhammed es-Sümeysâtî’ye nisbetle anılan Sümeysâtiyye Hankahı’dır (a.g.e., s. 191). Halep’te yapılan ilk hankah ise Melik Rıdvan’ın âzatlısı Şemsü’l-Havâs Lü’lü’ el-Hâdim tarafından inşa ettirilen Balat Hankahı’dır. 509 (1115) yılında yaptırılan bu hankah özellikle Halep dışından gelen fukaraya tahsis edilmiştir (M. Es‘ad Tales, s. 251). Dımaşk’taki ilk hastahane (dârüşşifâ) Melik Dukak zamanında Bâbülberîd yanında yapılmıştır. Müsbet ilimler sahasında yetişen meşhur âlimler arasında matematikçi ve mühendis Muhammed el-Kayserânî ile ünlü hekim Circîs b. Yuhannâ’nın adları zikredilebilir. Tarihçi İbnü’l-Kalânisî de bu dönemde Dımaşk’ta yetişen âlim ve idareciler arasında yer alır.
Selçuklular döneminde Dımaşk ve Halep’te demir ve cam sanayii, zeytin ve susam yağı atölyeleri, kâğıt ve sabun sanayii gelişmiştir.
Suriye Selçukluları’nın hâkim olduğu yıllarda Halep, Bâtınîler’in yoğun bir şekilde faaliyette bulunduğu merkezlerden biriydi. Melik Rıdvan, İran’dan gelerek Halep’e yerleşen Bâtınîler için bir dârü’d-da‘ve (propaganda merkezi) yaptırmış ve Halep Bâtınîler’in karargâhı haline gelmiştir. Bu durum Fâtımîler’le iyi ilişkilerin kurulmasına zemin hazırlarken Sünnî İslâm dünyasında büyük tepkilere yol açmıştır. Mısır Fâtımî Halifesi Müsta‘lî-Billâh, Melik Rıdvan’a özel bir elçi heyeti gönderip kendi adına hutbe okutması halinde malî ve askerî yardımda bulunacağını bildirmiş, Rıdvan bu teklifi kabul ederek Sünnî kadı ve hatip Ebû Gānim Muhammed b. Hibetullah’ı azledip yerine Şiî Ebû Türâb Haydere b. Ebû Ürâme’yi hatip, Şiî Fazlullah ez-Zevzenî’yi kadı tayin etmiştir. Bu anlaşmadan sonra 17 Ramazan 490’da (28 Ağustos 1097) Halep ve civarındaki camilerde hutbe Fâtımî halifesi adına okunmuştur. Böylece tarihte ilk defa bir Selçuklu meliki Mısır Fâtımî halifesini metbu tanımış oluyordu. Ancak Sünnî İslâm dünyasının şiddetli tepkisi ve tehdidi karşısında zor durumda kalan Rıdvan hutbeyi tekrar Abbâsî halifesi ve Büyük Selçuklu sultanı adına okutmaya başlamıştır (12 Şevval 490 / 22 Eylül 1097). Rıdvan’ın yerine geçen Alparslan el-Ahras, Bâtınîler’in reisi Ebû Tâhir İsmâil ed-Dâî ve Hakîm el-Müneccim gibi liderlerini öldürtmüş, ayrıca 200 kadar Bâtınî’yi hapsedip mallarını müsadere etmiş, böylece Bâtınîler, Sultan Muhammed Tapar’ın desteğiyle bertaraf edilmiştir.