1929 Dünya Ekonomik krizi, 6 yıl önce, bir bağımsızlık savaşıyla kurulup yokluk ve yoksulluk içinde ayakta durmaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti’ni çok olumsuz etkiledi. Ekonomi hiç de iyi değildi. Halkın şikayetleri artmıştı. İşlerin iyi gitmediğini ve müdahale etmek gerektiğini anlayan Atatürk, uzman bir heyetle, 17 Kasım’da 1930’da Ankara’dan özel trenle Kayseri’ye doğru geniş kapsamlı bir yurt gezisine çıktı. Bu tarih aynı zamanda Atatürk’ün hem tek parti CHP’yi dengelemek, hem bir demokrasi denemesi yapmak, hem de halkın nabzını yoklamak için 12 Ağustos 1930’da arkadaşı Fethi Okyar’a kurdurduğu Serbest Cumhuriyet Fırkası’da rejim karşıtlarının toplanmaları üzerine kapatıldığı tarihti.
Atatürk, 18 Kasım’da Kayseri, 20 Kasım’da Sivas, 21 Kasım’da Tokat, 22 Kasım’da Turhal ve Amasya, 24 Kasım’da Çarşamba, 26 Kasım’da Samsun, 27 Kasım’da Trabzon, 1 Aralık’ta İstanbul, 19 Aralık’ta Tekirdağ, 20 Aralık’ta Kırklareli, 22 Aralık’ta Edirne ve 26 Aralık’ta İstanbul’u ziyaret etti. Atatürk, 6 Ocak 1931’de Ankara’ya döndü.
Atatürk’ün inceleme gezisi, 23 Aralık 1930’daki gerici ayaklanma Menemen Olayı nedeniyle yarım kaldı. Atatürk yarım kalan inceleme gezisini 26 Ocak – 2 Mart 1931 tarihleri arasında İzmir, Balıkesir, Aydın, Denizli, İçel, Mersin, Adana, Malatya ve Konya’yı ziyaret ederek tamamladı.
Atatürk, o inceleme gezisinde gittiği her yerde halkın sorunlarını dinledi. Sonra bu sorunlara ayrıntılı çözüm önerilerini içeren raporlar hazırlattı.
Atatürk, halkın şikayetlerini TBMM tutanak yazıcılarına tek tek not ettirdi. Bu notlar gezi sonrasında Atatürk’ün gözetimi altında temize çekildi. Bu notlarla hazırlanan raporlar Başbakan İsmet İnönü’ye ve diğer yetkililere ulaştırıldı. 20 Mart 1931 tarihli Milliyet Gazetesi, Atatürk’ün bu seyahate ait ilk raporlarını hazırlayarak CHP’ye verdiğini yazdı. Atatürk’ün inceleme gezisi sonrasında hazırlattığı o raporlardaki bazı bölümler şöyle:
– Fare tahribatına uğramış bölgeler belirlenerek tohumluk yardımı yapılmalı. – Halkın elindeki traktörlere yeterli miktarda gaz verilmeli. – Tohum ıslah istasyonları fikrinin uygulanmasına kadar “yerli tohumların kalburlanması” gibi pratik yollara başvurulmalı. – Trakya’da kuşyemi ve kendir ıslah edilip çoğaltılmalı. – Sivas’ın kuzeyi ile Tokat, Amasya, Samsun ve Trakya vilayetlerinde fare, Samsun ve Edirne’de de çekirge mücadelesi yetersizdir. – Kayseri’de sığırlarda görülen veba-yı bakari (Sığır Vebası) ile mücadele yetersizdir. – Amasya elmalarının, Sürmene zeytinlerinin hastalıklara karşı korunması gereklidir. – İktisat Vekâleti, zararlılarla ve hastalıklarla yeni ve canlı bir zihniyetle mücadele etmeli. – Hububat piyasası için tedbir alınmalı. – Tütün üreticilerini memnun etmek için inhisar (tekel) memurlarının dikkatli olması gerekir. – Trabzon halkı bir tütün ve sigara imalathanesi açılmasını istiyor. Trabzon’da marangozluk, kunduracılık zanaatları epey ileridir. Trabzon ve civar sahil çocukları için Trabzon’da bir sanayi okulu açılmalı. – Vergi düzenlemesi yapılmalı. Çift hayvanlarından vergiyi kaldırmak pek çok fayda sağlar. Kazanç vergisi alınırken iş sahipleri zarara sokulmamalı. – Gümrük işleri halledilmeli. – Sanayide ipek ve pamuk dokumacılığına önem verilmeli. – Öğretmenlerin emekli maaşları aksatılmadan ödenmeli. – Millet mekteplerinde okuma yazma öğrenenler öğrendiklerini unutuyormuş. Bu nedenle okuması kolay küçük kitaplar basıp halka ücretsiz dağıtılmalı. – Ülkedeki hastanelerin sorunları çözülmeli. – Halkın faiz yükü altında ezilmemesi için gerekli önlemler alınmalı. – Halkın şikayetleri kayıtsızlıkla karşılanmakta, bu da CHP’yi zayıf düşürmektedir. – Ülkede okul ihtiyacı devam etmektedir. – Köylerde “ev sanayi” kurulabilir. – Edirne’de kasırgadan yıkılan cami ve minareleri tamir edilmeli. – Ergene Nehri düzenlenmeli ve kanal inşa edilmeli. – Keşan ile İbrice arasındaki yol ıslah edilip iskele inşa edilmeli. – Samsun’da askeri hastane olarak kullanılan ilkokul binaları Milli Eğitim Bakanlığı’na verilmeli. – Tütün ve çimentoda Ruslarla rekabet etmek için gereken önlemler alınmalı. – Cumhuriyeti ve Rejimi Koruma Kanunu çıkarılmalı. – Hapishaneler iyileştirilmeli. – Eğitim uygulamalı olmalı. – Yeni Hıfzıssıhha Kanunu’na göre fabrikalarda bulunması gereken doktor ve hastane işleri kontrol edilmeli. – Yeterli miktarda süt damlası, doğum evleri, çocuk yuvaları ve kreşler açılmalı. – Zeytin ağaçlarını aşılayanları tapu harçlarından muaf tutmuştuk. Bunu başka ağaçlar için de yapmalıyız. Zeytinyağcılığımızı geliştirecek önlemler almalıyız. Ayçiçeği yağı da üretmeliyiz. İncirlerimizi hastalıktan korumalıyız. – Bir çul ve çuha fabrikası gereklidir. – Akdeniz’le Mersin arasında 20 civarında deniz fenerine ihtiyaç vardır. – Ziraat Bankası’na kredi borcu olan çiftçinin borçları 10-20 seneye yayılmalı. – Çiftçiye bazı tarım aletleri ve bir miktar arazi verilmeli. – Köylülerimiz, kendi ürettikleriyle doyabilmeli, kendi tezgahının basit bez ve abası ile giyinebilmelidir. İdeal olarak köylümüz dışarıdan mümkün olduğu kadar az şey satın almalıdır. – Balıkçıların sorunları çözülmeli. – Satış kooperatifleri kurulmalı. – İşçilerin hakları korunmalı, bir İş Kanunu çıkarılmalı. – Petrol işi kısa zamanda halledilmeli, sondaj çalışmalarına başlanmalı. – Mensucat fabrikaları kurulmalı. – Uşak Şeker Fabrikası kurtarılıp güçlendirilmeli.
Atatürk, 17 Kasım 1930’da Ankara’dan başladığı inceleme gezisinde 21 Kasım 1930’da Sivas’tan Tokat’a geçti. Atatürk, 10.30’da Tokat Belediye Meydanı’nda törenle karşılandı. Halkla buluştuktan sonra belediyeye çıktı. Öğle yemeğinden sonra Tokat ilinin sorunları hakkında belediye başkanından bilgi aldı. Atatürk, ertesi gün, 22 Kasım 1930’da, Turhal’a geçti. Turhal’da büyük bir kalabalık tarafından coşkuyla karşılandı. Aynı gün saat 12.30’da Turhal’dan Amasya’ya geçti. Atatürk Tokat’ta iki sorunla karşılaştı. Bunlardan ilki, bazı tütün üreticileri ellerindeki eskimiş tütünlerin inhisar idaresince satın alınmasını istiyordu. Atatürk üreticileri dinledi. Ancak bu tütünlerin 1927-1928 yıllarında ait eskimiş ve ekonomik değeri olmayan tütünler olduğunu öğrenince bu isteği kabul etmedi. İkincisi, bölgedeki fare tahribatı nedeniyle üretici zarar etmişti. Atatürk, hükümetten, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra zarar edenlere gerekli ilaçların ve tohumların gönderilmesini ve üreticilerin Ziraat Bankası borçlarının yarısının ertelenmesini istedi. Atatürk gittiği her yerde olduğu gibi Tokat’ta ve Turhal’da da halkın şikayetlerini dinledi. Köylülerle sohbet etti.
Yukarıdaki Ekrem İmamoğlu’nun makam odasına astığı “köylüyü dinleyen Atatürk” fotoğrafı, 21 Kasım 1930’da fotoğrafçı Cemal Işıksel tarafından Tokat’ta çekildi. O zamanki Hakimiyeti Milliye, Akşam ve Cumhuriyet gazeteleri söz konusu fotoğrafın 22 Kasım’da “Amasya”da çekildiğini yazıyor. Ancak hem Cemal Işıksel’in kitabında, hem de birçok Atatürk albümünde fotoğrafın Tokat’ta çekildiği belirtiliyor.
Aslında fotonun Tokat’ta değil de Amasya’da çekilmiş olması önem taşımıyor zira arada sadece bir gün fark var. Önemli olan başka bir konu: Bazı iddialara göre söz konusu fotoğraf 1924’te Erzurum’da çekilmiş ve Atatürk’ün o fotoğrafta dinlediği köylü de Fetullah’ın dedesiymiş. Aşağıda görülebileceği gibi 1930 yılındaki Atatürk ile 1924 yılına ait Atatürk arasında dağlar kadar fark var.
Ayrıca Atatürk, 1930-1931 inceleme gezilerinde Erzurum’a gitmemiştir. Atatürk’ün dinlediği tek kişi de o köylü vatandaş değil, Atatürk aynı gezide gittiği her ilde yaşlı genç, kadın erkek daha onlarca insanı dinledi.
1- Ahmet Hamdi Başar, Atatürk’le Üç Ay ve 1930’dan Sonra Türkiye, 2. bas, Ankara, 1981, s.21. 2- Gürbüz Tüfekçi, Atatürk, Seyahat Notları (1930-1931), İstanbul, 1998, s. 67. 3- Atatürk’ün Bütün Eserleri (ABE), C. 24, s. 315. 4- Tüfekçi, age, s. 25-132. ABE, C.24, s. 315-392. ABE, C.25, s.23-65. 5- Abdullah İlgazi, “Atatürk’ün Tokat Gezileri”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, S.52, C. XIII, Mart 2002. 6- Cemal Işıksel, Atatürk, Gazi Mustafa Kemal, Ankara, 1969, s. 67. 7- Cumhuriyet, 29 Teşrinisani 1930. Akşam, 30 Teşrinisani 1930. ALINTIDIR https://bpakman.wordpress.com/