TOPLUMSAL YAPI
f Herkes kanunlar ve töreler karşısında eşit kabul edilmişti. Zaten aç halkı doyurmak, açık halkı giydirmek, toplumdaki adaleti sağlamak Türk hükümdarlarının asli görevlerindendi.
f Hükümdar, ülkesinin geleceği, halkının mutluluğu için her türlü çabayı gösterirken halk da hükümdara ve kanunlara itaat eder, vergi verir ve asker olurdu.
f Türk topluluğunun İslamiyet öncesi ve sonrasında sınıfsız ve imtiyazsız bir toplum olmasından dolayı her ferdin en üst görevlere kadar yükselme şansı vardı.
f Türkler İslamiyetin de etkisiyle toplum içinde yardımlaşmayı ve dayanışmayı sağlayan kurum ve kuruluşlar oluşturdular. Karahanlılardan başlayarak SelçukluIara kadar olan dönem içinde devrin sosyal kurumları olan kervansaraylar, aş evleri, hastahaneler kurdular.
f İlk Türk-İslam devletlerinde zenginler, valiler, hanedan üyeleri ve devrin önde gelen kişileri sosyal kurumlar açmak ve açılan kurumları desteklemek için yarışırlardı.
f Toplumun ihtiyaçlarını karşılamada, toplum dayanışmasını artırmada, sosyal yaraların kapanmasında vakıflar vazgeçilmez öneme sahipti. Örneğin Tolunoğlu Ahmet birçok çeşme, hamam, su bendi ve parasız tedavi yapılan hastahaneler yaptırdı. Onun yaptırdığı bu sosyal tesisler dünyadaki ilk örneklerdendir.
f İlk Türk-İslam devletlerinde halkın günlük hayatı güven içinde geçerdi. İnsanların gelenek ve göreneklerine karışılmazdı. Türkler günlük yaşayıştan ekonomiye ve sanat anlayışına kadar her alanda İslamiyetin de etkisiyle zengin bir kültür oluşturmuşlardır.