III. SELİM DÖNEMİ ISLAHATLARI (1789-1807)
Nizâm-ı Cedit adı ile ilk kez Batılı tarzda bir ordu kurulmuştur. Bu ordunun masraflarını karşılamak için “İrâd-ı Cedit” adlı bir hazine kurulmuştur. Ordunun eğitimi için Levent ve Selimiye Kışlaları yaptırılmıştır. Kırım Savaşı sırasında, modern hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale 1854'te Selimiye Kışlası’na gelerek yaralı İngiliz askerlerinin tedavisinde görev almıştır. Fransa’dan subaylar ve eğitmenler getirilmiştir. Askerî okullarda ilk kez yabancı dil (Fransızca) eğitimi başlamıştır.
Osmanlı Devleti, kara ordusuna subay ve teknik elemanlar yetiştirmek üzere III. Selim Dönemi’nde İstanbul Hasköy’de Mühendishane-i Berri-i Hümâyun adında bir okul açtı (1795). Bu mühendishanenin en önemli özelliği medrese tarzı eğitim yerine tamamen Batı tarzında ders verilen bir yükseköğretim kurumu olmasıydı. Askerî alandaki bu yenilikler daha sonra açılacak olan modern okulların da temelini oluşturdu.
Avrupa’da ilk kez daimî elçilikler açılmıştır. İlk daimî elçilik Londra’da açılmış, ilk daimî (sürekli) elçi olarak da Yusuf Agâh Efendi Londra’ya gönderilmiştir.
İlk devlet matbaası olan Dârü’t- Tıbâtü’l Âmire (Matbaa-i Âmire) kurulmuştur. Ülke parasının değerini korumak amacıyla ilk kez “yerli malı” teşvik edilmiştir. Şeyhü’l-islâmların yetkileri kısıtlanmıştır.
III. Selim’in ıslahatlarına yeniçeriler ve ulemâ tepki göstermiş, bu tepkilerin sonucu olarak 1807’de Kabakçı Mustafa İsyanı patlak vermiştir. Osmanlı tarihinde III. Selim (Nizâm-ı Cedit) Dönemi, 1807 Kabakçı Mustafa İsyanı ile sona ermiştir. III. Selim bu isyan sonrasında “İsyancıların padişahı olmak istemem” diyerek tahttan inmiştir. Alemdar Mustafa Paşa tarafından tekrar tahta çıkarılmak istense de, Sultan IV. Mustafa tarafından öldürülmüştür.
III. Selim Suzî Dilâra makamını bulan ünlü bir bestekâr ve sanatçıdır. Ayrıca III. Selim “İlhâmi” (ilham veren) mahlasıyla şiirler de yazmıştır. III. Selim döneminde kurulan Nizâm-ı Cedit ordusu, 1798’de Cezzar (Kasap) Ahmet Paşa komutasında Fransızlara karşı Akka Kalesi’ni (Suriye) savunmuş ve ilk zaferini elde etmiştir. Akka mağlubiyeti sonrasında Napolyon “Eğer Türkler beni Akka Kalesi önünde durdurmasaydı, bütün Doğu’yu ele geçirmek işten bile olmayacaktı. Ancak kader, Akka’da beni bir ihtiyarın (Cezzar Ahmet Paşa) oyuncağı etti.” demiştir.
abdullahhoca.com UYARIYOR;
Şeyh Galip (d. 1757 - ö. 1799) Şeyh GalipDivan Edebiyatımızın son büyük şairi olan Şeyh Galib, Galib ilk şiirlerinde Esad mahlasını kullanmıştır. Fakat bu adın başkalarınca kullanıldığını görerek Galib mahlasını almıştır. Yirmi dört yaşındayken Divan'ını yazmıştır. 26 yaşındayken Türk Edebiyatı'nda mesnevi türünün en başarılı örneklerinden biri sayılan "Hüsn ü Aşk" adlı eşsiz eserini yazmıştır. Sütlüce'deki evinde, 1791 yılına kadar şeyhlik yaptı. Sekiz yıl süren dergah şeyhliği sırasında Sultan III. Selim, Valide Sultan, padişahın kız kardeşi Beyhan Sultan'ın yakınları arasında yer aldı. Onların takdirlerini kazandı. |
abdullahhoca.com UYARIYOR;
III.Selim Dönemi Lahiya Hazırlayan Kişiler III. Selim ıslahatlara ilk kez plânlı ve programlı olarak başlayan padişahtır. III. Selim köklü ıslahatlar yapmıştır. Nitekim bu dönem Osmanlı devlet yapısında ilk radikal değişiklikler yapma eğiliminin olduğu dönemdir. III. Selim’in reform niteliğindeki ıslahatlarının geneline Nizâm-ı Cedit (Yeni Düzen) adı verilmektedir. Bu dönemde danışma meclisi (Meşveret Meclisi) toplanarak yapılacak ıslahatlar için raporlar (layihâlar) hazırlanmaya başlanmıştır. Sultan Selim, örnek alınması ve Avrupa'yı daha iyi tanıyabilmek için, önce Ebubekir Ratıb Efendi'yi Viyana'ya gönderdi Ratıb Efendi’nin askerî, idarî, siyasi ve iktisadi konularda çok önemli bilgiler ihtiva eden sefaretnamesini dikkatle inceleyen padişah, ikinci merhale olarak, ulema ve ileri gelen devlet adamlarından, devlet nizamı hakkında birer lâyıha, yazmalarını istedi. Konuyla ilgili olarak Sadrazam Koca Yusuf Paşa'ya gönderilen hatt-ı hümayunda, hazırlanacak lâyıhalardaki görüş ve düşüncelerin değerlendirilmesi suretiyle bir ıslahat programının hazırlanacağı, bu hususta kimsenin hatasının aranmayacağı belirtilmekteydi. Padişahın isteğine uyarak lâyıha düzenleyen ve sunan kişiler, O devrin meşhur kimseleri olup şunlardır: Sadrazam Koca Yusuf Paşa, Tatarcık Abdullah Efendi, Veli Efendizade Emin Efendi, Salihzade Efendi, Aşir Efendi, Hayrullah Efendi, Defterdar Şerif Efendi, Çavuşbaşı Raşid Efendi, Abdullah Birri Efendi, Hakkı Bey, Tersane Emini Osman Efendi, Kethüda-yı Sadr-ı âli Çelebi Mustafa Reşid Efendi, Muhasebe-i Evvel Elhâc İbrahim Efendi, Rasih Mustafa Efendi, Müverrih Enveri Efendi, Laleli Mustafa Efendi, Ali Raik Efendi, Mâbeynci Mustafa İffet Bey, Beylikçi Sun'i Efendi ve Tezkire-i Evvel Firdevsi Efendi. Ahmed Cevdat Paşa’nın yazdığı bu yirmi kişiden başka rapor sunan iki Hıristiyan da vardır. Bunların biri Osmanlı ordusunda hizmet gören Bertrand veya Brentano adlı Fransız subayı, diğeri de İstanbul’daki İsveç elçiliğinin Ermeni tercümanı ünlü Mourad- ge d'Ohsson’dur. Mevcut layihalar, Sadrazam Melek Mehmed Paşa zamanında incelenerek özetlenmiş ve bir ıslahat programı hazırlanması için 10 kişilik komisyon kurulmuştur. Bu komisyonun hazırladığı 72 maddelik ıslahat programı, askeri alanda olduğu gibi idari, mülki, ticari, iktisadi, sosyal ve siyasi alanlarda yapılacak yenilikleri ihtiva etmekteydi. Sunulan layihalar içinde en dikkati çeken ve devlet ileri gelenleri arasında elden ele dolaştırılarak meşhur, olan, Tatarcık Abdullah Efendi’ye aittir. Osmanlı Devleti’nin çöküş sebeplerini açık şekilde anlatan Abdullah Efendi, dokuz bölüm halinde hazırladığı raporunda askeri idari, iktisadi ve resmi konularda dikkate değer fikirler beyan ederek büyük bir hizmette bulunmuştur. O karşılaşılan felaketlere rağmen milli bir fikre inanmakta alınabilecek tedbirler sayesinde geleceğe güvenli bakılabileceğine olan inancını da özellikle belirtmektedir. |