OSMANLI MALİ TEŞKİLATI
- Osmanlı maliye teşkilatı ilk olarak I. Murat Dönemi’nde kurulmuştur.
- İlk bütçe Tarhuncu Ahmet Paşa tarafından hazırlanmıştır.
- Osmanlı’da Maliyeden sorumlu kişi Defterdar’dır (1838’den sonra Maliye Nazırı ve Teşkilatı). Osmanlı ekonomisinin gelişmesine paralel olarak defterdarların sayısı ikiye çıkarılmıştır.
Osmanlı hazinesi iç ve dış hazine olmak üzere ikiye ayrılırdı;
- Hazine-i Amire (Dış Hazine): Vergilerin toplandığı ve harcamaların yapıldığı hazinedir.
- Hazine-i Hassa (İç Hazine): Yedekte bekletilen hazinedir. Dış hazineden yetmediği zamanlarda iç hazineden para aktarılırdı.
Osmanlıda Para
- Osmanlı para birimine “akçe” denirdi.
- İlk bakır para Osman Bey, ilk gümüş para (akçe) Orhan Bey, ilk altın para (Sultani – Sikke-i Hasene) ise Fatih Dönemi’nde bastırılmıştır.
- İlk kâğıt para Sultan Abdülmecit döneminde basıldı (1840). Hazine bonosu niteliğindeki bu paraya “Kaime” denildi. 1862’de bu uygulamaya son verildi.
- I. Abdülmecit Dönemi’nde ayrıca 1844’te “Yirmi Kuruş” değerinde “Mecidiye” bastırıldı.
- İlk enflasyon II. Mehmet (Fatih) döneminde başlamıştır (Enflasyonun başlamasında Yahudi sarrafların etkisi olmuştur.).
Önemli Uyarılar;
- Duraklama Dönemi’nde tekrar gümüş para uygulamasına dönülecektir. Bu uygulama ülke ekonomisinin bozulduğunu gösterir.
- XVII. yüzyıla kadar devletin gelirleri giderlerinden fazlaydı. XVII. yüzyıl başlarından itibaren savaşlar, askeri ıslahat harcamaları, bürokratik harcamaların artması gibi nedenlerle bütçe açık vermeye başlamıştır.
Osmanlıda Bankacılık;
- Osmanlı Devletinde bankacılığa ilk geçiş, Tanzimat döneminde oldu. Açılan ilk banka Bank-ı Dersaadet (İstanbul Bankası)’dir (1847).
- 1863’te Osmanlı Bankası’na (Bank-ı Şahane-i Osmanî) para basma yetkisi verilmiştir.
- 1867’de Emniyet Sandığı (Memleket Sandıkları) kurulmuştur (Ziraat Bankası’nın temeli sayılır.).
- 1888’de ise Ziraat Bankası kurulmuştur.
- II. Meşrutiyet Dönemi’nde de Osmanlı İtibar-i Milli Bankası açılmıştır.
Vergi Çeşitleri
A-Şer’i Vergiler (Tekâlif-i Şer’iyye):
- Öşür: Müslümanlardan alınan 1/10 oranındaki toprak ürünleri vergisidir (1925’te kaldırılmıştır.).
- Haraç: Gayrimüslimlerden alınan 1/5 oranındaki toprak ürünleri vergisidir.
- Cizye: Gayrimüslimlerin 20 yaşını doldurmuş, sağlıklı erkeklerinden askere gitmeme karşılığında alınan kelle vergisidir (Bu vergi 1856 Islahat Fermanı’yla kaldırıldı.).
- Zekât: Zengin olan Müslümanların mallarından alınan vergidir. Bu vergi devlet tarafından bazı dönemlerde alınmıştır.
B-Örfi Vergiler (Tekâlif-i Örfiye):
- Avarız: II. Bayezıd zamanında, olağanüstü durumlarda ordunun ihtiyacını karşılamak üzere alınan geçici vergidir (Savaş, sel, deprem v.b). Duraklama Dönemi’nde sürekli alınmaya başlanacaktır.
Önemli Uyarı: Avarız vergisi, Mustafa Kemal’in Sakarya Savaşı (1921) öncesinde Başkomutanlık yetkilerini kullanarak yayınladığı Tekalif-i Milliye Emirleri’ne benzetilir.
- Çiftbozan: Tarımsal üretimin sürekliliğini sağlamak amacıyla bir veya iki yıl toprağını mazeretsiz olarak boş bırakan köylüden alınan tazminat vergisidir.
- Çift Resmi: Müslüman halktan alınan arazi vergisidir.
- İspenç: Gayrimüslimlerden alınan arazi vergisidir.
- Ağnam: Küçükbaş hayvan yetiştiricilerinden alınan vergidir.
- Resm-i Pençik: Savaş esirlerinin serbest bırakılması karşılığında alınan vergidir.
- Bac: Pazar yerlerinden toplanan vergidir.
- İhtisap Resmi: Ruhsat karşılığı alınan vergidir (noter vergisi).
- Kantariye: Tartılardan alınır.
- Resm-i Bennak: Evli çiftçilerden alınırdı.
- Resm-i Mücerred: Bekâr çiftçilerden alınırdı.
- Damga resmi: Çeşitli resmi muamelelerden alınır.
- Derbent resmi: Çeşitli köprülerden ve geçitlerden alınır.
- Gümrük Resmi: Dış ülkelerden gelen mallardan alınan vergidir.
- Arusane: Evlenenlerden alınır (Kız tarafı öder.).
- Cerime: Suçlulardan alınan vergidir.
Hazinenin Gelir Kaynakları
- Ganimetlerin 1/5 i
- Vergiler
- Bağlı Beylik ve Devletlerden Alınan Yıllık Vergiler ve Hediyeler
Önemli Uyarı: Vergiler, Tahrir defterine yazılırdı. Vergilerin hepsine “Tekâlif” denirdi.
- Maden, Tuzla, Orman ve Gümrük Gelirleri
- Müsadere (El Koyma): Ölen bir kişinin hayattayken haksız kazanç elde ettiği tespit edildiğinde mirasının hazineye aktarılmasıdır (Bu uygulama özel mülkiyet anlayışına terstir. 1839 Tanzimat Fermanı’yla kaldırılacaktır.).
- İltizam Sistemi: Bir bölgede devlet hazinesine toplanacak olan vergilerin açık artırma yoluyla şahıslara verilmesidir. İltizam vergisini toplamaya hak kazanan kişi toplayacağı vergiyi peşin olarak hazineye öderdi (Belli bir kar payı karşılığında). İltizam yöntemiyle vergi toplayanlara Mültezim adı verilirdi.
Önemli Uyarı: İltizam Sistemi XVI. Yüzyıldan sonra uygulamaya koyulmuştur. Devlet bu sistemi yürürlüğe koyarak acil para ihtiyacını karşılamaya çalışmıştır. İltizam yöntemi, Tanzimat Dönemi’nde kaldırılmıştır (1839).
Osmanlı Ekonomisinin Temel Kavramları
- Osmanlı ekonomisinin en önemli sektörleri tarım, hayvancılık, ticaret ve zanaatkârlıktır.
- Bazı Osmanlı şehirleri üretimleri ile ün kazanmıştır. Bu şehirler devlet ekonomisini olumlu yönde etkilemişlerdir.
- Konya’da dokuma, Tokat’ta bakırcılık, Amasya ve Erzincan’da gümüşçülük, Ankara ve Kastamonu’da soft kumaş, Bursa’da ipekçilik, Selanik’te çuhacılık, Edirne’de ayakkabıcılık, Bulgaristan’da aba, kıl dokuma işçiliği ve üretimi gelişmiştir.
- Avrupa’ya pamuklu, yünlü, deri, yağ, halı ve boya gibi ürünler satılırken; süs eşyası, kalay, kurşun, kağıt, kadife, cam eşya ve saat gibi ürünler alınmıştır.
- Osmanlı ekonomisinde esnafların kurduğu Lonca teşkilatının da büyük bir önemi vardı. Bu teşkilat iç ticarette bir denetleme kurumu gibiydi. Ancak Avrupa’da meydana gelen Sanayi İnkılâbı’nın etkisiyle Osmanlı Lonca teşkilatı iyice zayıflamıştır.
- Bununla beraber İngiltere ile imzalanan Balta Limanı Ticaret Antlaşması (1838) ile Osmanlı Devleti, yabancı tüccarlara karşı uyguladığı belirli malların alım ve satımı üzerindeki sınırlamaları kaldırdı. Böylece Osmanlı toprakları kapitülasyonlar ve bu yeni durum ile tamamen Avrupa’nın açık pazarı haline geldi. Avrupa malları Osmanlı pazarlarını doldurdu. Düşük fiyatları nedeni ile Avrupa malları ile rekabet edemeyen esnaf tezgâhını ve atölyesini kapatmak zorunda kaldı. Yerli sanayi çöktü. Sanayi Devrimi’nin Osmanlı’ya etkisi en çok tekstil alanında görüldü.
- Avrupalıların yaptığı Coğrafi Keşiflerle beraber yeni ticaret yollarının bulunması, Osmanlı’nın elindeki İpek ve Baharat yollarının önemini kaybetmesine neden oldu.
- Ayrıca Coğrafi Keşifler sonucu Avrupa’ya taşınan gümüş ve altın gibi değerli madenler bir süre sonra Osmanlı ülkesine girince; Osmanlı Devleti’nin parasının değer kaybetmesine ve fiyatların yükselmesine neden oldu.
- Bununla birlikte XIX. yüzyılın ortalarından itibaren alınan dış borçlar giderek büyümüş ve ödenemez hale gelince de Avrupalı devletler Duyun-u Umumiye İdaresi’ni kurarak (1881) Osmanlı’nın gelir kaynaklarına el koymuşlardır.
DUYUN-U UMUMİ TEŞKİLATI:
- Bu teşkilat II.Abdulhamit tarafından “Muharrem Kararnamesi” ile yayınlanmıştır.
- Komisyonda Yer Alan Ülkeler: Frn-İng-İtalya-Almanya-Avustaurya-Osmanlı