PAROLAMIZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM

Abdullah ŞAHİN

MENÜ
10.SINIF TARİH DERSİ
12.SINIF İNKILAP TARİHİ DERSİ
T.C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ
YNT TV

OSMANLI HUKUK SİSTEMİ

OSMANLI DEVLETİ’NDE HUKUK

Osmanlı Devleti’nde hukuk sistemi iki bölüme ayrılırdı;

1-Şer-i Hukuk

-     İslam dinine göre düzenlenen kanunlardır. Kaynağı Kur’an, sünnet, icma ve kıyastır.

-     Bu konuda din ve yasama işleri padişah adına Şeyhülislam’a aittir. Ancak şeyhülislam’ın yargılama yetkisi yoktu.

-     Yürütme ve yasama fetvalarla sağlanırdı. Temeli İslamiyet’in Hanefi mezhebine dayandırılmıştır.

-     Kazasker ve kadılar adli işlerden sorumlu görevlilerdi.

-     Şer’i hukukun işleyişini sağlayan en önemli kurum Kazaskerliktir. Kazasker, Osmanlı yargı sistemini oluşturan kadıların tayin ve terfi işlerini yapardı.

-     “İstanbul Efendisi” olarak anılan İstanbul Kadısı, Osmanlı sınırları içindeki en yüksek rütbeli yargıçtı.

-     Osmanlı Devletinde şer’i ve örfî bütün meseleler Şer’î Mahkemelerde çözümlenirdi. Eyalet, sancak ve kazalardaki mahkemelerde “hakim” olarak “Kadı” bulunurdu. Kadılar doğrudan Kazaskere bağlıydı.

-     Kadılar devletten maaş almaz, davalardan aldıkları harçlarla geçimlerini sağlarlardı.

-     Mahkemeler herkese açıktı. Kadı’nın verdiği karardan şüphe duyanlar üst mahkeme olarak Divan-ı Hümayun’a başvurabilirlerdi.

Osmanlı’da Kadıların görevleri şu şekilde sıralanabilir;

-     Halk arasındaki çıkan anlaşmazlıkları ve davaları çözme,

-     Miras, ticaret, nikâh, vasiyet gibi davalara bakma ve bunları karara bağlama,

-     Noter görevini yerine getirme,

-     Askeri sınıf hakkında raporlar düzenleme,

-     Bulunduğu bölgenin vergilerini toplayıp hazineye aktarılmasını sağlama,

-     Vakıfları denetleme,

-     Yeni işletme (şirket) kurulmasını onaylama,

-     Kazalarda belediye işlerini yürütme,

-     Merkezden gelen tüm emirleri halka duyurma, halkın dertleriyle ilgilenme,

-     Kanun kaçaklarını takip etme ve cezalandırılmalarını sağlama

Önemli Uyarı: İlk Osmanlı kadısı Karamanlı Dursun Fakih’tir.

-     Daha küçük yönetim birimlerinde (nahiyelerde) kadı adına hüküm verenlere “Naib” denirdi. Mahkemelerde görülen davalar “Şeriyye Sicilleri” denilen defterlere kaydedilirdi.

-     Müslüman olmayanların hukuki işleri bağlı oldukları cemaat yasalarına ve mahkemelerine göre düzenlenirdi. Bu durum Osmanlı’da hukuk birliğinin olmadığını gösterir.

2-Örfi Hukuk

-     İslamiyet öncesinden bu yana devam eden töre kurallarının İslamiyet’e aykırı olmayacak şekilde düzenlenmesiyle oluşan kurallardır.

-     Örfi hukuka padişahın yönetim, maliye ve ceza gibi konularda çıkarttığı kanunnameler de dâhildi.

-     Örfi kanunlar hazırlanırken İslam hukukuna aykırı olmamasına dikkat edilirdi.

-     Bu hukuk sisteminde yasama yetkisi padişaha aittir. Örfi konularla ilgili padişah buyrukları “Ferman” olarak Nişancı tarafından kaleme alınırdı. Daha sonra da yine Nişancı tarafından, çıkartılan fermana padişah tuğrası işlenir ve fermanın resmiyet kazanması sağlanırdı.

-     Fatih Dönemi’nde hazırlanan “Kanunname-i Ali Osman” ile örfi hukuk toplatılmış ve yazılı hale getirilmiştir (Osmanlı’nın İlk Kanunnamesi). Bu kanunname ile;

-     Devletin birliği ve geleceği için kardeş katli yasal hale getirilmiştir.

-     Sancağa çıkmak zorunlu hale getirilmiştir.

-     Devlete karşı işlenen ağır suçlara verilecek cezalar belirlenmiştir.

-     Devlet protokol sisteminde düzenlemeler yapılmış, makam tayinlerinin nasıl olacağı açıklanmıştır.

-     Devlet yönetiminde devşirmelerin önemli görevlere getirileceği karara bağlanmıştır.

Önemli Uyarı: Fatih Sultan Mehmet Dönemi’ndeki bu kanunla merkezi otorite tam olarak güçlendirilmiş; devletin geleceği ve bütünlüğü güvence altına alınmıştır.

-     Bu kanunlar Kanuni Dönemi’nde en gelişmiş düzeye ulaştı (Osmanlı’nın ikinci kanunnamesi).

-     Osmanlı’da sürekli uygulanan kanunlara Kanun-u Kadim denmiştir.

Önemli Uyarı: Osmanlı Devleti’nde adalet işleri; Şer-i mahkemeler, Cemaat mahkemeleri, Konsolosluk mahkemeleri ve 19. yüzyıldan itibaren Batılı tarzda mahkemeler tarafından yürütülmüştür. Bu durumlar Osmanlı’da hukuk birliğinin olmadığını göstermektedir.

Önemli Uyarı: Osmanlı Devleti’nde hukuk alanındaki gelişmeler 19. yüzyılda başlamıştır. 1878’de İslami temelli ilk medeni hukuk, Mecelle adı altında toplanmıştır.

-     İlk defa Tanzimat Fermanı’yla (1839) herkesin temel hakları güvence altına alındı. Hukuk devleti kavramı gelişti. 1856 Islahat Fermanı ile karma mahkemelerin kurulması kabul edildi.

-     Abdülaziz Dönemi’nde Divan-ı Ahkam-ı Adliye (Yargıtay) adlı bir yüksek mahkeme kuruldu. 1878’de de hukuk alanında uzman ihtiyacını karşılamak amacı ile Mekteb-i Hukuk-i Şahane (Hukuk Fakültesi) kurulmuştur.

-     Osmanlı Devleti’nde modern usulle hazırlanmış bir medeni kanuna ihtiyaç duyulması üzerine A. Cevdet Paşa’nın başkanlığında devrin önde gelen âlimlerinden oluşan bir kurul oluşturuldu. Bu kurul mahkemelerde kadılara (hâkimlere) yardımcı olmak üzere 1876’da Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye (Mecelle) adı ile ilk Osmanlı medeni kanununu hazırladı. Bu medeni kanun yürürlükte olan İslam hukukunun borçlar, eşya ve yargılama ilkelerini, ilgili fıkıh kitaplarında mevcut şer’i hükümleri medeni kanun tarzında derleyen bir kanundur.

 


Yorumlar - Yorum Yaz
Anket
"PAROLAMIZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM" KİTABIMIZI OKUDUNUZ MU?
TÜRK İSLAM DEVLETLERİ TARİHİ
OSMANLI DEVLETİ TARİHİ
abdullahhoca

SİTEMİZE GÖSTERMİŞ OLDUĞUNUZ İLGİYE TEŞEKKÜRLER...
TARİH BİZDEN ÖĞRENİLİR.
Site Haritası