X Osmanlı Devleti’nde süsleme sanatlarında bitkisel motifler, geometrik şekiller, insan ve hayvan figürleri kullanılmıştır. Fakat dinî mimarîde insan ve hayvan figürleri pek kullanılmamıştır. Buna bağlı olarak Osmanlı’da resim, heykel ve gravür sanatları çok fazla gelişmemiştir. Bu alandaki gelişmeler XIX. yüzyılda hız kazanmıştır.
X Özellikle resmin yasak olması minyatür, hat ve tezhip gibi süsleme sanatlarının daha fazla gelişmesine neden olmuştur.
X Saray içindeki sanatçıların örgütlenmesi ile oluşan teşkilâta ise “Ehl-i Hiref” denmiştir. Nakkaşlar, müzehhipler, hattatlar vb. bu teşkilâtın içinde yer alıyordu.
X Osmanlı Devleti’nde; hat, ebru, çini, tezhip, minyatür, fresk, vitray, mozaik, kakma, oyma, seramik, cilt, debbağ (dericilik) ve halı gibi farklı sanatlarla uğraşılmıştır.
X Osmanlı sanat anlayışını “Klâsik Dönem Osmanlı Sanatı” ve “Batı Etkisinde Gelişen Osmanlı Sanatı” olmak üzere iki başlık altında incelemek mümkündür.
KLÂSİK DÖNEM OSMANLI SANATI
Mimari
- Erken Dönem Osmanlı mimarisinin ilk eserleri yoğun olarak İznik, Bursa ve Edirne’de yapılmıştır. “Hacı Özbek Camii”, “Süleyman Paşa Medresesi”, “Yıldırım Bayezid Türbesi”, “Yıldırım Bedesteni”, “Yıldırım Darüşşifası “Geyve Hanı” bu dönemin mimari eserleri arasında gösterilebilir. Erken Dönem Osmanlı sanatının önemli eserlerinden biri de askerî mimari örneklerinden olan Anadolu ve Rumeli hisarlarıdır.
- İlk Osmanlı sarayları Bursa ve Edirne’de yapılmış ancak günümüze kadar gelememiştir. Osmanlı Klasik Dönemi’nin en önemli sarayı dört asır devlete merkezlik yapmış olan “Topkapı Sarayı”dır. Fatih zamanında yapılan bu saraya sonraki yüzyıllarda farklı eklemeler yapılmıştır.
El Sanatları
- Osmanlılar Dönemi’nde çini sanatı gelişimini sürdürmüş başta İznik olmak üzere Kütahya, Bursa ve İstanbul gibi merkezler çini üretim merkezi olmuştur.
Minyatür
- Minyatür daha çok el yazması kitaplarda boya ve yaldız kullanılarak, ışık, gölge, boyut ve gerçek hacim verilmeden yapılan resimlerdir (çizgi resim sanatı).
- Bu anlayışla ele alınan minyatürlerde metnin açıklanması, konu ve ayrıntıların tanımlanması amaç edinilmiştir.
- Derinliğin bulunmadığı minyatür resimlerde kişiler mevkilerine ve rütbelerine göre çizilmişlerdir.
- Osmanlı’da resim yasaklandığı için onun yerine gelişen sanat dalıdır.
- Minyatür kitapları Surname ve Hünername ismini taşır. Minyatür sanatçılarına “Nakkaş” denilirdi.
- 1465’te Amasya Darüşşifasının Baştabibi Sabuncuzade Şerafeddin, Cerrahiyye-i İlhaniye adlı tıp kitabını Fatih Sultan Mehmet’e takdim etmiştir. Çeşitli hastalıkların nasıl ameliyat edileceğinin anlatıldığı eserde 140 minyatür bulunmaktadır
- Dönemin önemli eserlerinden Biri İstanbul Topkapı Sarayı Müzesinde bulunan ve Mehmet Siyah Kalem’e ait olan ve natüralist bir üslupla çizilen minyatürlerdir. Ayrıca 1479’da İtalya’dan İstanbul’a çağrılan Gentile Bellini, Fatih Sultan Mehmet ve saray ileri gelenlerinin portrelerini yapmış, ondan etkilenen Nakkaş Sinan Bey de gül koklarken tasvir ettiği Fatih’in portresini yapmıştır
- Osmanlı minyatür sanatı Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde (1520-1566) en parlak dönemini yaşamıştır.
- Matrakçı Nasuh tarafından hazırlanan ve Sultan Süleyman’ın 1534-1536 yılları arasındaki Irak Seferi’ni konu alan Beyân-ı Menâzil-i Sefer-i Irâkeyn adlı eserde ordunun geçtiği ve konakladığı yerlerin mimari ve topografik özellikleri 128 resimle tasvir edilmiştir. Barbaros Hayrettin Paşa’nın Akdeniz Seferi’nin ve Kanuni’nin Macaristan Seferi’nin minyatürlerini çizmiştir.
- Şehnameci Seyyid Lokman ve Nakkaş Osman tarafından 1579’da hazırlanan Şemailname’de Sultan Orhan’dan Sultan III. Murat’a kadar olan sultanların portreleri yer almaktadır. Nakkaş Osman’ın sultan portreleri serisi, çağdaşı ve sonraki Türk ressamlarına model olmuş, portrelerin birçok kopyası yapılmıştır. Seyyid Lokman tarafından yazılan ve Nakkaş Osman’ın minyatürlerini yaptığı Tarih-i Sultan Süleyman adlı eserde Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatının 1558-1566 yılları arasındaki olayları anlatılmıştır. Nakkaş Osman ayrıca Sultan III. Murat’ın oğlu Mehmet’in 1582’de yapılan sünnet düğünü şenliklerini 250 resimle Surname adlı bir eserinde tasvir etmiştir.
- Haydar Reis (Nigari): Kanuni, Barbaros ve II. Selim’in portrelerini çizmiştir.
- Levni, III. Ahmet’in şehzadelerinin sünnet düğünü şenliklerini Surname adlı eseriyle resmetmiştir. Bu sanatçının Silsilename adlı eser ise Sultan III. Ahmet’e kadar olan Osmanlı padişahlarının portrelerini içermektedir.
- Portresini yaptıran ilk Osmanlı padişahı II. Mehmet (Fatih)’tir (İtalyan ressam Bellini’ye yaptırmıştır.).
- Resim öğrenimi için ilk kez Fatih tarafından İtalya’ya öğrenci gönderilmiştir (Sinan Bey).
- Osmanlı’da portresini devlet dairelerine astıran ilk Osmanlı padişahı II. Mahmut’tur.
- 1872’de Şeker Ahmet Paşa İstanbul’da ilk resim sergisini açmıştır.
- Osman Hamdi Bey Asar-ı Atika (Arkeoloji müzesi) ve Sanayi-i Nefise Mektebi’nin kurucusudur. Kendisi ressamdır ve Eski Türk hayatına dair resimler çizmiştir. Silah Tacirleri ve Kaplumbağa Terbiyecisi ünlü eserleridir.
- Osman Hamdi Bey, Türkiye’de müzeciliğin kurucusu olarak kabul edilmektedir.
- Sanayi-i Nefise Mektebi ilk Güzel Sanatlar Okulu’dur.
Hat Sanatı
- Osmanlılarda hat sanatında ekol oluşturan sanatçı 1429’da Amasya doğumlu Şeyh Hamdullah’tır. 13. yüzyılın ikinci yarısından itibaren devam etmekte olan altı çeşit yazı ekolünün estetik anlayışına ilaveler yapan Şeyh Hamdullah, 47 tane Kur’an-ı Kerim, yüzlerce En’am ve Kur’an cüzü yazmıştır. İstanbul “Bayezid Camii”, İstanbul “Davutpaşa Camii”, İstanbul “Sultan Ahmet Camii” ve “Firuz Ağa Camii” kitabeleri onun hat tekniği ile yazılmıştır.
- Osmanlı hat sanatının Klasik Dönem’deki ünlü sanatçısı Ahmed Karahisari, Yâkût-ı Mustasımi’nin ekolünü yaşatan ve geliştiren büyük bir sanatkârdır. Eserleri arasındaki Kanuni Sultan Süleyman için yazdığı Kur’an ve Türk ve İslam Eserleri Müzesindeki büyük boy En’am’ı Şerif onun, “Şemsü’l-hat” unvanına layık olduğunu kanıtlar niteliktedir. 17. yüzyıl hattatlarından olan Hafız Osman, etkilendiği Şeyh Hamdullah’ın ekolünü en ileri düzeye ulaştırmıştır. Hattatların piri olarak bilinen sanatçı Türk zevk ve üslubunu dünyaya tanıtmıştır. 25’ten fazla Mushaf (Kur’an) yazdığı bilinmektedir.
Ebru Sanatı
- Topkapı Sarayı’nda bulunan Arifî’nin 1539 tarihli Guy-i Çevgan adlı eserindeki ebrular, Fuzili’nin Hadikatü’s-Süeda (Mutluluklar Bahçesi) isimli eserinin kopyasında kullanılmış olan ebrular bugüne kadar tespit edilen en eski ebrular arasında yer almaktadır
- Türk ebru sanatının bilinen ilk ustalarından biri olan Hatip Mehmet Efendi Ayasofya Camii’nin hatibi olmasından dolayı “Hatip” diye anılmış ve “Hatip” adıyla bilinen ebru tekniğini geliştirmiştir.
Tezhip Sanatı
- Tezhibinin en iyi örnekleri Konya Mevlana Müzesinde sergilenen Divan-ı Kebir ve Mesnevi adlı eserlerde görülmektedir. Osmanlılara ait bilinen ilk tezhip örneği, Sultan II. Murat adına hazırlanmış olan bir musiki nazariyat kitabındaki süslemelerdir. Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde klasik Osmanlı-Türk tezhibi en olgun ve parlak devrini yaşamıştır. Bu devrin en büyük üstadı olan Kara Memi lakabı ile bilinen Kara Mehmed, Kanuni Sultan Süleyman’ın Muhibbî Divanı’nı tezhip etmiştir
Ehli Hiref
- Sanat üsluplarının belirlenmesinde II. Bayezid Dönemi’nde kurulan sivil toplum hareketi olan Ehl-i Hiref teşkilatı oluşmuştur. Tüm sanat faaliyetlerini ve akımlarını yönlendiren teşkilat, zamanın en yetenekli ustalarını bünyesinde barındırmıştır. Dönemin en iyi mimar, kumaşçı, marangoz, nakkaş, kuyumcu, çini ve cam ustaları vd. bu teşkilatın sanatçılarıdır. Bu dönem sanatı başta sultan olmak üzere sultan anneleri, eşleri, şehzadeler ve sultan kızları tarafından desteklenmiştir. Osmanlı padişahları şair, bilgin, müzisyen ve diğer sanatçıları çevrelerinde toplayarak ve saraya bağlı olarak maaşlı çalıştırmışlardır.
Musiki
- Türk musikisi Osmanlılar döneminde gelişti. Mehter takımı Osman Bey tarafından kurulmuş, savaşlarda orduyu coşturmuş ve askere moral vermiştir.
- Osmanlılarda musikinin öğretildiği ve icra edildiği en önemli okul Enderun’du. Mehterhane ise, askeri musikinin icra edildiği yerdi.
- 15. yy’da yaşamış Türk musiki bilgini Abdulkadir Meraği, Osmanlı musikisinin öncüsü kabul edilir.
- Osmanlılar musikiyi aynı zamanda akıl hastalarının tedavisinde başarı ile uyguladılar ve bu alanda çığır açtılar.
- Musiki, 17. ve 18. yüzyıllarda büyük gelişme gösterdi. Özellikle 17. yüzyılda Ömer Bey, Hafız Post, Itri gibi büyük bestekârlar yetişti.
- II. Mahmut Dönemi’nde mehterhane kapatıldı ve yerine Donezetti Paşa tarafından Mızıka-i Hümayun açıldı.
- Abdülmecit Dönemi’nden itibaren “Batı müziği” ön plana çıktı. Bununla beraber bu dönemde yetişen bestekârlar, Türk musikisinin korunması ve gelişmesi için çaba harcadılar. Selanikli Ahmet Bey, Hacı Arif Bey, İsmail Dede Efendi, Zekai Dede, Tamburi Cemil Bey bu dönemin ünlü bestekârlarıdır.
Tiyatro
Oyuncu ve yönetmen olan Güllü Agop tarafından 1866 yılında Gedikpaşa Tiyatrosu adıyla ilk Osmanlı tiyatrosu kuruldu. Oyunlarını Türkçe sergileyen bu tiyatroda yine ilk kez Müslüman oyuncular sahne aldı. Vatan yahut Silistre, Leyla ile Mecnun ve Zor Nikâh Agop’un sahnelediği eserlerden bazılarıydı. Gedikpaşa Tiyatrosunu İstanbul’da kurulan başka tiyatro toplulukları izledi. Diğer yandan halka tiyatroyu sevdirmek amacıyla İzmir, Adana ve Bursa gibi büyük şehirlerde de tiyatrolar kuruldu.
Spor Faaliyetleri
- Osmanlı Klasik Dönemi’nde güreş, cirit ve at yarışları en önemli spor etkinlikleriydi. 20. yüzyılın başlarına gelindiğinde bunlara jimnastik, yelken, kürek, binicilik, tenis, yüzme, boks, eskrim ve bisiklet gibi modern sporlar da eklendi.
- İngilizler aracılığıyla ülkemize giren futbol ise kısa sürede büyük ilgi gördü. 1903’te futbol alanında da faaliyet gösteren Beşiktaş Jimnastik Kulübü kuruldu. Onu 1905’te kurulan Galatasaray ve 1907’de kurulan Fenerbahçe futbol kulüpleri izledi.
- Ülkemizde spor kültürünün yerleşmesi ve gelişmesinde Selim Sırrı Bey önemli bir rol oynadı. Selim Sırrı (Tarcan) 1908’de Osmanlı Millî Olimpiyat Cemiyetini kurdu.
- Osmanlı Devleti 1912 yılında ilk kez olimpiyatlara (Stockholm Olimpiyatları) katıldı.
OSMANLI DEVLETİ’NDE MİMARÎ
OSMANLI DEVLETİ’NDE MİMARÎ DÖNEMLERİ |
||
ERKEN DÖNEM (1300-1500) |
KLÂSİK DÖNEM (1500-1718)
|
GEÇ DÖNEM (1718-1930) Lâle Devri (1718-1730) Barok ve Rokoko Üslûbu (1730-1808) Ampir Üslûp (1808-1860) Eklektik Dönem (1860-1900) Neoklâsik Dönem (1900-1930) |
Osmanlıda Mimarinin Gelişimi
- Osmanlı Kuruluş Dönemi’nde mimari alanda Bizans ve Anadolu Selçuklu Devleti’nden etkilenilmiştir.
- Kuruluş Devri’nin en önemli eserleri; Bursa’da Ulu Cami, Yeşil Cami, Yeşil Türbe ve Edirne Üç Şerefeli Camii’dir. Ayrıca Hacı İvaz Paşa dönemin en ünlü mimarıdır.
- İstanbul’un Fethi’nden sonra Osmanlı mimarisi gelişme gösterdi ve Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde Klasik Osmanlı – Türk mimari tarzına geçildi.
- II. Bayezıd’ın yaptırdığı Bayezıd Cami Klasik Osmanlı mimarisinin ilk önemli örneğidir.
- Fatih Dönemi’nde yapılan Topkapı Sarayı da ilk klasik eserlerdendir.
- Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde Osmanlı mimarisi, Mimar Sinan’la zirveye çıktı ve Türk – İslam mimarisi Hıristiyan mimarisini geçti.
- Mimar Sinan, Kanuni, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde mimarbaşılık yapmıştır ve çok sayıda eser bırakmıştır (16. yüzyılın en önemli mimarıdır).
- Mimar Sinan’ın yaptığı bazı eserler şunlardır; Şehzadebaşı Cami (Çıraklık – İstanbul), Süleymaniye Cami (Kalfalık – İstanbul), Selimiye Cami (Ustalık – Edirne).
- Kanunî Sultan Süleyman’ın zevcesi Haseki Hürrem Sultan’ın siparişiyle Mimar Sinan, bugünkü “Haseki Külliyesi”ni yaptı.
- Mimar Sinan, yalnızca mimari eserler meydana getirmekle kalmamış Mimar Davut Ağa ile Mimar Mehmet Ağa gibi ünlü mimarları da yetiştirmiştir.
Önemli Uyarı: 17. yüzyılın en önemli mimarı ise Sultan Ahmet Camii’ni (Mavi Camii) yapan Sedefkâr Mehmet Ağa’dır. Yeni Cami, Bağdat ve Revan Köşkleri’ni de yapmıştır. Ayrıca Mekke’de Kâbe’yi, Medine’de Mescid-i Nebevi’yi onarmıştır. Eserlerinde Mimar Sinan’ı örnek almıştır.
Osmanlı Devleti Dönemi’nde yaşamış diğer önemli mimarlar şunlardır;
- Mimar Hayrettin: İstanbul Bayezıd Camii ve Mostar Köprüsü’nü yapmıştır.
- Davut Ağa: Mimar Sinan’ın öğrencisidir. En önemli eserleri Sarayburnu’ndaki Sepetçiler Kasrı ve İncili Köşk ile Sultan Ahmet Külliyesi içindeki III. Murat Türbesi’dir.
- Dalgıç Mehmet Ağa: Yeni Cami’yi ve III. Murat Türbesi’ni tamamlamıştır.
- Kasım Ağa (1570 – 1660): Arnavut kökenlidir. Üsküdar’daki çinileriyle ünlü Çinili Kule’yi yaptı. Sepetçiler Kasrı’nı genişletti. Saray entrikaları sonucunda (Sultan İbrahim entrikaları) azledilerek boğduruldu. Böylece; mimarbaşının eceliyle ölünceye dek görevde kalması geleneği bozuldu.
- Mehmet Tahir Ağa (18. yy.): III. Mustafa ve I. Abdülhamit zamanında mimarbaşılık yaptı. Fatih Cami’ni yeniledi. II. Abdülhamit adına Hamidiyye Külliyesi’ni inşa etti. III. Mustafa adına yaptığı Laleli Camii Batılı etkilerle Klasik Osmanlı sanatının birleşimi olup doğacak Batılılaşma hareketinin habercisidir.
- Osmanlı Klasik Mimari Tarzı, Lale Devri’yle önemini kaybetmeye başladı. Lale Devri’yle mimaride Avrupa’nın etkisi başlamış ve Lale Devri’nden sonra Türk Barok ve Rokoko devrine girilmiştir. Batı etkisiyle Nur-u Osmaniye ve Laleli Camileri yapılmıştır.
- Bunun yanında; Osmanlı mimarisi özellikleri bakımından beş döneme ayrılır;
Erken (İlk) Dönem Osmanlı Sanatı (1300-1500)
Devletin kuruluşundan 1501 tarihinde Klasik devrin başlangıcına kadar sürmüştür.
Erken Dönem Osmanlı Mimarisi
İznik Hacı Özbek Camii (İlk Osmanlı camisi)
İznik Yeşil Cami
Bursa Yeşil Cami
Bursa Hüdaverdigar Camii: Yıldırım Bayezıd Dönemi
Yıldırım Camii
Yıldırım Medresesi (Bursa)
Bursa Ulu Cami (İlk büyük cami)
Bursa Muradiye Medresesi
Edirne Eski Camii:
Edirne Üç Şerefeli Camii
Hacı Bayram Camii (Ankara)
Lala Şahin Paşa Medresesi (Bursa)
Yeşil Medrese (Bursa)
Yeşil Türbe (Bursa)
Kırgızlar Türbesi (İznik)
Edirne Sarayı
Irgandi Köprüsü (Bursa)
Bursa Çarşısı
Edrine Bedesteni
Anadolu Hisarı (I. Bayezıd)
Klasik Dönem Osmanlı Sanatı (1501-1718)
Osmanlı, sanat alanında en parlak dönemini yaşamıştır. XV. yy.’ın ikinci yarısından XVIII. yy.’a kadar sürmüştür.
Klasik Dönem Osmanlı Mimarisi
Fatih Camii (İstanbul)
Fatih Külliyesi (İstanbul)
Bayezıd Camii (İstanbul)
II. Bayezıd Külliyesi (Edirne)
Haseki Camii ve Medresesi (İstanbul)
Şehzade Camii ve Medresesi (İstanbul – 1543)
Süleymaniye Camii (İstanbul – 1549)
Selimiye Camii ve Medresesi (Edirne – 1574)
Rüstem Paşa Camii (İstanbul – 1561)
Sultan Ahmet Camii (İstanbul – 1616)
Rüstem Paşa Medresesi (İstanbul)
Eyüp Sultan Türbesi (İstanbul)
Fatih Sultan Mehmet Türbesi (İstanbul)
Yavuz Sultan Selim Türbesi (İstanbul)
Barbaros Hayrettin Türbesi (İstanbul)
Şehzade Mehmet Türbesi (İstanbul)
Yeni Camii (Valide Sultan) (İstanbul – 1664)
Mihrimah Sultan Medresesi (İstanbul)
Topkapı Sarayı (Fatih)
Kanuni Sultan Süleyman Çeşmesi
Çinili Köşk (İstanbul)
Mostar Köprüsü (Bosna)
Rumeli Hisarı (Fatih)
Kilitbahir Kalesi (Fatih)
Kale-i Sultaniye (Fatih)
Geç Dönem Osmanlı Mimarisi (1719-1930)
XVIII yy.dan itibaren Lale Devri’yle birlikte başlayan bu dönemde Batılılaşmanın etkileri görülmeye başlar. Osmanlı mimarisi, Batılılaşma dönemine Lale Devri olarak adlandırılan geçiş dönemiyle adım atar.
Seçmeci (Eklektik) Dönem Osmanlı Sanatı (1860 – 1900): Bu dönemin sanat anlayışında; aynı eserde farklı üsluptaki özellikleri yan yana görmek mümkündür. Bu dönemdeki örnek eserler;
- İstanbul Hamidiye Camii
- İstanbul Aksaray Valide Camii
- Beylerbeyi Sarayı (XIX. yy. – 1865)
- Çırağan Sarayı (XIX. yy. – 1865)
Neoklasik Dönem Sanatı (1900 – 1930): Sanay-i Nefise Mektebi’nde eğitim alan kişilerin başlattığı bir dönemdir. Bu dönemin temsilcileri arasında; Mimar Kemalettin, Mimar Vedat, Mimar Ali yer alır. Selçuklu ve Osmanlı döneminde kullanılan mimari öğeler bu dönemde de kullanılmıştır.
- Osmanlı mimarisinden günümüze kalan birçok eser vardır ve bu eserler bugün de insanların ihtiyaçlarına cevap vermektedir.
Önemli Uyarı: 19. Yüzyıl’da yapılan saraylar, Osmanlı mimarisinin son yapılarıdır. Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Çırağan Sarayı gibi sarayların büyük kısmı Boğaziçi kıyılarında inşa edilmiştir. Ayrıca İshak Paşa Sarayı da bu dönemin önemli mimari eserleri arasındadır.
Önemli Uyarı: Osmanlı mimarisinde, camilerin çevreleri “külliye” tabir edilen birçok sosyal müesseselerle çevrilmiştir. Osmanlı’da yapılan en önemli külliyeler, Fatih, II. Bayezıd (Edirne) ve Süleymaniye (İstanbul) Külliyeleri’dir.
Geç Dönem Osmanlı Mimarisi 1719-1930
Nuru Osmaniye Camii (İstanbul): Avrupai tarzda yapılan ilk eser
Laleli Camii (İstanbul)
Nusretiye Camii (İstanbul)
Dolmabahçe Camii (İstanbul)
Ortaköy Camii (İstanbul)
Revan Köşkü (İstanbul)
Bağdat Köşkü
Şale Köşkü
Sadabad Kasrı (İstanbul)
III. Ahmet Çeşmesi (İstanbul)
Tophane Çeşmesi (İstanbul)
Dolmabahçe Sarayı (İstanbul – Abdülaziz)
Beylerbeyi Sarayı (İstanbul – Abdülaziz)
Çırağan Sarayı (İstanbul – Abdülaziz)
Yıldız Sarayı (İstanbul – II. Abdülhamit)
İshak Paşa Sarayı (Doğubeyazıt – 1784)
Seddülbahir Kalesi (Çanakkale – IV. Mehmet)
Selimiye Kışlası (İstanbul – III. Selim)
Levent Kışlası (İstanbul – III. Selim)