GÜNEY CEPHESİ:
Mondros Ateşkes Antlaşmasının 7. Maddesine dayanarak Urfa, Antep, Maraş ve Adana’yı işgal eden İngilizler daha sonra 15 Eylül 1919 tarihinde aralarında yaptıkları gizli antlaşmalarla bu bölgeleri Fransızlara bıraktılar. Fransızlar bu bölgede Ermenileri de yanlarına alarak Türk halkına kötü davrandılar. Bu bölgede Fransız ve Ermenilerin yaptıkları katliamlara karşı halk harekâtı başlatılmıştır.
Bu bölgede ilk direniş Hatay Dörtyol’da Mehmet Çavuş (Kara) tarafından başlatılmıştır. Sivas Kongresinde Güney Cephesinde Kuva-i Milliyenin kurulması kararlaştırılmıştır ve Güney Cephesine gönderilen Komutanlar halkı örgütlemişlerdir.
Urfa’da Yzb. Ali Saip Bey, Maraş’ta Sütçü İmam, Antep’te Şahin Bey önderliğinde Fransız ve Ermeniler e karşı mücadele edilmiştir.
Mustafa Kemal, Sivas Kongresi’nde temsil heyeti başkanı sıfatıyla Güney Cephesi’ne de komutanlar gönderdi. Kılıç Ali ve Yörük Salim Bey Maraş’ta, Yüzbaşı Ali Saip Bey Urfa’da, Topçu Kemal Bey, Piyade Yüzbaşı Osman Bey ile Yüzbaşı Ratip Bey Adana’da ve Teğmen Said Bey Antep’te önemli hizmetlerde bulundular.Bu Cephede halk Kuvay-i Milliye ile bütünleşerek düşmanı yurttan kovmuştur. Fransızlar önce TBMM ile ateşkes antlaşması imzalamış. Sakarya zaferinden sonra 20 Ekim 1921’de Ankara Antlaşmasını imzalayarak Anadolu dan dan çekilmişlerdir. Güney Cephesindeki Savaşlar Ankara Antlaşması ile kesin olarak sona ermiştir. Hatay hariç bugünkü Suriye sınırımız çizilmiştir. Bu Cephedeki birlikler Batı Cephesine kaydırılmıştır.
TBMM bu illerimize kahramanlıklarından dolayı; 1921 ‘de Antep’e Gazi / 1973 yılında Maraş’a Kahraman / 1984 yılında Urfa’ya Şanlı unvanları verilmiştir.
Antalya, Muğla, Konya yöresini işgal eden İtalyanlarla ciddi bir mücadele olmamıştır. II. İnönü’den sonra Anadolu’yu terk etmeye başlayan İtalyanlar, Sakarya Meydan Muharebesinden sonra Anadolu’yu tamamen terk etmişlerdir. Güney Cephesindeki birliklerin batıya kaydırılmasıyla Batı Cephesi daha da güçlenmiştir.
UYARI: Güney cephesinde düşmana karşı Düzenli ordular görev yapmamıştır. Bu cephede Kuvay-i Milliyeciler mücadele etmiştir.
MARAŞ SAVUNMASI
30 Ekim 1919’da Maraş Fransızlar tarafından işgal edildi. Kaledeki Türk bayrağı indirilerek Fransız bayrağı çekildi. Ermeni çeteleri baskın ve yağmalara girişti. Türk kadınlarına saldırdılar. Maraş’ın ileri gelenlerini tutukladılar. Cuma günü Maraş Ulu Cami İmamı Rıdvan Hoca “Kalelerinde hür bayrağı dalgalanmayan esir bir memlekette cuma namazı kılınamaz” diyerek halkın harekete geçmesini sağladı.
11 Şubat 1920’de Fransızlar Maraş’ı boşaltmak zorunda kaldılar. Savunma 72 gün sürdü. 1973’de TBMM şehre “kahraman” unvanını verdi.
URFA SAVUNMASI
İngilizlerin boşaltması üzerine Fransız birlikleri 1 Kasım 1919’da Urfa’ya girdiler. Şehirdeki Ermenileri de örgütlediler ve Türk mallarını Ermenilere devrettiler. 29 Aralık 1919’da Urfa Jandarma Komutanlığı’na atanan Yüzbaşı Ali Saip, bölgede oluşturduğu üç bin kişilik askeri birlikle direnişe geçti. 9 Şubat 1920’de Urfa’nın büyük bölümünü kurtardı. 19 Nisan 1920’de Fransızları Urfa’dan attı. TBMM 1984 yılında Urfa’ya “şanlı” unvanını verdi.
ANTEP SAVUNMASI
18 Aralık 1918’de İngilizler tarafından işgal edilmiştir. 29 Ekim 1919’da Fransız işgaline bırakılmıştır. Ermenilerin de desteğini alan Fransızlar Müslüman halka karşı harekete geçmiştir. Büyük zulüm, yağma ve tecavüz olayları yaşanmıştır. Antep halkı Ermeni ve Fransızlara karşı direnişe geçmiştir. Bölgede Müdafaaihukuk Cemiyeti kurulmuştur. Teğmen Said Bey (Şahin Bey) in Kilis’ten, Fransızların asker sevkiyatını önlemek için yaptığı mücadele ile Fransızlara büyük kayıplar verdirilmiş ancak Şahin Bey şehit düşmüştür. Antep halkı düzenli Fransız birlikleri karşısında dört ay gibi bir süre mücadele etmesine rağmen dayanamamış ve 9 Şubat 1921’de teslim olunmuştur.
Şehit Mehmet Kamil (21 Ocak 1920) Antep savunmasında ilk şehit edilen kahramandır. Karayılan (24 Mayıs 1920) Antep savunmasında Fransızlara ve Ermenilere karşı verdiği mücadelede şehit düşmüştür.
İTALYA İŞGALLERİ
Antalya ve çevresini işgal eden İtalyan birliklerine karşı büyük bir mücadele görülmemektedir. Küçük çaplı çarpışmalar yaşanmıştır. İtalya’ya karşı bölge halkının direnişe geçmemesinin temel nedeni Paris Antlaşması’yla İzmir ve çevresinin Yunanistan’a bırakılması İtalya’yı kızdırmıştır. Bu nedenle İtalya Batı Anadolu’daki Kuvayı Milliyeyi desteklemiş, hatta el altından silah ve cephane sağlamıştır. 5 Temmuz 1921’de işgal ettikleri yerleri boşaltmışlardır.