TÜRKİYE-SSCB İLİŞKİLERİ
Sovyet Hükûmeti’nin Türklerin dostluğuna, Türk Hükûmeti’nin de Sovyet silah yardımına ihtiyacı vardı. Bu durum her iki tarafın birbirine yakınlaşmasını sağladı. İki devlet arasında 1921’de Moskova Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile ilk defa Batılı bir devlet, yeni Türk Devleti’ni tanımış oluyordu. Millî Mücadele döneminde Sovyetler Türk Hükûmeti’ne silah ve para yardımında bulunarak İtilaf Devletlerinin Anadolu’ya yerleşmesini engellemeye çalıştılar. Sovyet Hükûmeti Lozan’da Boğazlar üzerinde mutlak Türk egemenliği tezini savunmuştu. Türk - Sovyet yakınlaşması Lozan Barışı sonrası dönemde de Batılı devletlerin Türkiye’ye karşı davranışları doğrultusunda gelişmiştir. I. Dünya Savaşı’nın galiplerinin Almanya’yı saflarına alarak 1925’te Locarno Antlaşması’nı imzalamalarını Sovyetler, kendisine karşı yapılmış hareket olarak görmüştü. Ayrıca Musul sorununda Milletler Cemiyetinin tutumu, Fransa ve İtalya’nın İngiltere’yi desteklemesi Türkiye’nin uluslararası alanda yalnız kalmasına yol açmıştır. Bu olaylar Türkiye’yi Sovyetler Birliği’ne yaklaştırmış ve iki devlet arasında 1925’te Paris’te bir “Tarafsızlık ve Saldırmazlık Antlaşması” imzalanmıştır. Bu antlaşma, iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin gelişmesine sebep olmuştur. Yine iki ülke arasında 1927’de Ankara’da “Ticaret ve Seyrisefain Antlaşması” imzalanarak ticari iş birliğinin geliştirilmesine çalışılmıştır. 1928’de saldırı savaşını yasaklayan Briand - Kellogg Paktı imzalanınca Türk ve Sovyet Hükûmetleri de buna katılmışlardır. Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki iyi ilişkiler 1936 Montrö
Boğazlar Sözleşmesi’ne kadar bozulmadan devam edecektir.