II.DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA TÜRK EDEBİYATI
- Halide Edib Adıvar'ın Sonsuz Panayır'ındaki baba, bu çaresizlerden biridir. Çaresizlik onlara barış zamanında tenezzül etmeyecekleri işler yaptırır. Ölen bir şahsa ait nüfus cüzdanıyla ekmek karnesi almak bunlardan biridir.
- Oktay Akbal, büyük şehrin kenar semtlerinden birindeki bir sokağı ve orada yaşayan yoksul insanların yaşam mücadelesini anlattığı Garipler Sokağı adlı romanında savaşın halk üzerindeki ağırlığına da dikkat çeker. Hayat pahalılaşır. Ekmek karneye bağlanır.
- Peyami Safa, Matmazel Noraliya’nın Koltuğu’nda savaş dolayısıyla artan fiyatlar içinde gayrimenkullerin de yer aldığına işaret eder..
- Attilâ İlhan'ın Sokaktaki Adam, Bıçağın Ucu,
- Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Panorama,
- Panorama (Yakup Kadri) ve Sokaktaki Adam’da (Atilla İlhan) vergi miktarlarındaki artıştan şikâyet edilir. Ancak artan vergilerin yanında Varlık Vergisi gibi yeni uygulamaya giren bazı vergiler de bu dönemi anlatan eserlerde tenkit edilmektedir.
- Refik Halit Karay'ın Bugünün Saraylısı
- Orhan Kemal'in 72’nci Koğuş,
- Faik Baysal'ın Rezil Dünya,
- Muzaffer Arabul'un Çakrazlar,
- Rıfat Ilgaz’ın Karartma Geceleri ve Sarı Yazma,
- Oktay Akbal’ın Düş Ekmeği,
- Yılmaz Karakoyunlu’nun Salkım Hanım’ın Taneleri,
- Ayla Kutlu’nun Emir Bey’in Kızları isimli romanlarında kıtlık, açlık ve piyasadaki her şeyde fiyat artışına dikkat çekilir. Ekmek, şeker, et, zerzevat, giyecek fiyatları günden güne yükselmektedir. Vergiler fazlalaşır. Panorama'da artan vergilerden en çok karaborsa sayesinde halkı sömürüp iyi para kazananların rahatsız oldukları belirtilir. .
- Ayla Kutlu’nun Emir Bey’in Kızları adlı eserinde açlık ve pisliğin beraberinde getirdiği şark çıbanı, verem, sıtma, trahom, raşitizm gibi hastalıkların yayıldığı belirtilir.
- Cevdet Kudret, Havada Bulut Yok adlı romanında Kayseri’de yaşayanların karşı karşıya kaldığı kıtlık, sefalet ve halkın gözünde devleti temsil eden halk evinin savaş yıllarında fakir halka yardım etme çabasını anlatır.
- Mehmet Seyda, Yanartaş'ta savaş sırasında Zonguldak'ta yaşanan pahalılık, piyasada bulunmayan temel gıda maddelerinden ve işçi ile memurların alım güçlerinin gittikçe azalmasından;
- Kemal Tahir Namusçular'da Anadolu'da fiyatların yükselmesinden ve yoksul halkın satın alma gücünün hemen hiç olmayışından söz ederler.
- Kemal Tahir Karılar Koğuşu'nda, Rıfat Ilgaz Karartma Geceleri'nde, Attilâ İlhan Yaraya Tuz Basmak'ta Varlık Vergisini eleştirirler.
Varlık Vergisi’ne yönelik en şiddetli tenkit,
- Yılmaz Karakoyunlu’nun Salkım Hanımın Taneleri isimli romanında karşımıza çıkar. Yazar kültür ortaklığını vurgulayarak, Müslüman olmayan ama Türk kültürü içinde yetişmiş şahısların Varlık Vergisi gibi bir vergiyi ödemek zorunda bırakılmalarını ve ailelerinden kopartılıp sürgüne gönderilmelerini bir roman sınırları içinde eleştirmiştir.
- Zaven Biberyan adlı Türkiye’de yetişmiş ve II. Dünya Savaşı yıllarında Nafia hizmetinde askerlik yapmış olan Ermeni asıllı bir Türk vatandaşının, önce Ermenice yazdığı, daha sonra Türkçe’ye çevrilen Babam Aşkale’ye Gitmedi adlı romanda da Varlık Vergisi’nin azınlıkların tüm hayatını nasıl alt üst ettiği üzerinde durulur, bu verginin adaletsiz olduğu belirtilir ve uygulanışı sırasındaki aksaklıklara işaret edilir.
- 1940'tan önce yaygınlaşan memleket şiiri anlayışı, bu dönemde Ahmet Muhip Dranas, Zeki Ömer Defne, Cahit Külebi vb. şairlerce sürdürülür. Halit Fahri Ozansoy, Arif Nihat Asya, Cahit Külebi gibi şairler, tarihi ve destansı şiirler yazmışlardır.
- Bu dönemde eski şiir geleneğine karşı çıkıldı. Şiiri şekil ve içerik yönünden kısıtlayan kurallar tümüyle reddedildi. Şiirin oluşumunda özgürlüğün vazgeçilmezliği savunuldu.
- 1940'lı yılların ilk önemli şiir hareketi, "Garip" adıyla da bilinen "Birinci Yeni" hareketidir. Bu akımın öncülüğünü Orhan Veli Kanık yapar. 1941 yılında Orhan Veli Kanık, Oktay Rıfat Horozcu ve Melih Cevdet Anday "Garip" adıyla ortak bir şiir kitabı yayımlarlar.
- 1940’ta Millî Eğitim Bakanlığına bağlı çeviri bürosu ve yabancı dil bilen uzmanlardan oluşan kurulun çalışmaları sonucu Batı ve Doğu kültüründen “klasikler” adıyla anılan çeviri dizisi kitapları Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in Türk hümanizmasının doğmasına yardımcı olacağı ön sözü ile yayımlanmaya başlandı. Böylece önemli bir kültür hizmeti Türk halkına sunulmuş oldu.