ORTA DOĞU’DA “SU” SORUNU
b “Su Sorunu”, Orta Doğu’da güvenliği ve barışı etkileyen önemli faktörlerden biridir.
b Bölgenin önemli su kaynakları Dicle, Fırat, Asi, Şeria ve Nil nehirleridir.Bu nehirlerin kaynaklarının ve denizlere döküldükleri yerlerin farklı ülkelerin sınırları içinde yer alması “Su Sorunu”nun bölge de önemli bir sorun olmasında etkili olmuştur.
b Türkiye’nin sorunun çözümüne yönelik girişimleri, Suriye’nin olumsuz yaklaşımları nedeniyle hayata geçirilememiştir.
b Türkiye ayrıca, Suriye ve Irak’a 1965’te ortak bir toplantı yapılması teklifinde bulunmuşsa da bu toplantı gerçekleşmemiştir.
b 1970’ten itibaren Türkiye’nin GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi)’ı uygulamak üzere çalışmalara başlaması Suriye ve Irak tarafından tepkiyle karşılanmış, hatta bu iki devlet Türkiye’nin bu projesini engellemek için çalışmalar yapmıştır.
b Dicle ve Fırat üzerindeki egemenlik haklarından taviz vermeyeceğini vurgulayan ve sorunu barışçı yollarla çözmeye çalışan Türkiye, 1987’de Şam’da imzalanan “Ekonomik İş Birliği Protokolü” çerçevesinde, Fırat Nehri’nden Suriye’ye saniyede 500 metreküp su bırakmayı kabul etmiştir.
b 1990’lı yıllarda Türkiye ile Suriye ve Irak arasında devam eden “Su Sorunu”, 1999- 2001 yılları arasında bölgede kuraklığın da görülmesiyle gerginliği artırmış, Türkiye, projeler yoluyla suyun daha verimli kullanılmasını önerirken, Suriye’nin olumsuz tavrı çözümü engellemiştir.
b Diğer yandan da 1980’lerde Özal Dönemi’nde geliştirilen “Barış Suyu Projesi” çerçevesinde Seyhan ve Ceyhan suyunun Arap Yarımadası’na kadar uzanacak bir boru hattı ile satılması, diğer yandan da Manavgat Çayı’nın İsrail’e satılması gündeme geldi. Ancak birçok Arap ülkesi, su gibi yaşamsal bir konuda Türkiye’ye bağımlı olmak istemedikleri için projeyi pahalı olması gibi çeşitli gerekçelerle yokuşa sürdüler ve proje gerçekleştirilemedi. Ayrıca Fırat Nehri üzerinde Birecik Barajı’nın yapılmaya başlaması Suriye’nin; Dicle Nehri üzerinde Ilısu Barajı’nın yapılması Suriye ve Irak’ın tepkisine yol açmıştır. Projeler ile suyun daha verimli kullanılması önerilirken Suriye ve Irak’ın paylaşım tezleri nedeniyle sorun sürmektedir.
b Türkiye’den Kıbrıs’a su götürmek için 2011’de başlatılan ve “asrın projesi” olarak belirtilen proje “Can Suyu” olarak da ifade edilmektedir. Bu proje 2015 eylül ayında faaliyete geçmiştir.