3.7. EKONOMİ ALANINDAKİ GELİŞMELER
3. 7. 1. İzmir İktisat Kongresi
- I. Dünya Savaşı ve ardından Millî Mücadele, Türk milletinin ekonomik kaynaklarını tüketmişti.
- Türk milletinin askerî ve siyasi alanda kazandığı büyük başarılar sonucu kurulan yeni Türkiye’nin, ekonomik bir savaş da vermesi gerekiyordu.
- 17 Şubat 1923’te yeni Türk Devleti’nin ekonomi politikasını belirlemek ve ülkeyi kalkındırmak için İzmir İktisat Kongresi toplandı.
- Lozan Antlaşması öncesinde İzmir'de 1135 kişinin katıldığı bir iktisat kongresi yapıldı.
- Misak-ı Ekonomi (Milli Ekonomi Andı) kabul edildi.
Kongre Kararları
- Hammaddesi yurt içinde olan sanayi dalları ve işletmeler kurulmalı,
- Küçük işletmelerden büyük işletmelere geçilmeli,
- Devlet bankası kurulup, özel teşebbüs desteklenmeli,
- Tekelleşmenin önüne geçilmeli,
- Teşvik kredisi verilmeli,
- Dış rekabet gücü olanlar desteklenmeli,
- Devlet ekonomik görevler almalı, özel teşebbüsün yapamadığı işleri devlet üslenmeli.
Bu uygulama "devletçilik" ilkesi olarak Atatürk ilkelerinde yer almıştır.
Kongrenin Önemi
- Siyasal bağımsızlık yanında ekonomik bağımsızlıkta hedeflenmiştir.
- Ekonomide "devletçilik" ilkesi ortaya çıkmıştır.
- 1934’te yürürlüğe konulan “Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı” ile kalkınma hamlesi devlet gözetiminde ve müdahalesiyle gerçekleştirilmeye başlandı.
- Atatürk döneminde Misak-ı İktisadi programı çerçevesinde alınan ekonomik tedbirler sonucu kişi başına düşen millî gelir yükseldi.
- Altın birikimi arttı.
- Sanayi, tarım, bayındırlık ve ulaştırma faaliyetlerinde geçmiş yıllara göre mesafe kaydedildi.
- Türk ekonomisi kendine yetecek hâle geldi.
3. 7. 2. Sanayi ve Ticaret Alanındaki Gelişmeler
- Cumhuriyet döneminde kalkınmanın temeli sanayiye dayanıyordu.
- 26 Ağustos 1924’te Türkiye İş Bankası kuruldu.
- 19 Nisan 1925’te Ticaret Bakanlığı tarafından Sanayi ve Maadin Bankası kuruldu.
- Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarıldı. (28 Mayıs 1927)
- 1929 Ekonomik bunalımı ile yerli malı ve üretim kullanımı teşvik edildi.
- 1933'te ilk planlı ekonomi uygulaması olan 1. Beş yıllık kalkınma planı yürürlüğe girdi.
- Karabük'te Demir Çelik Fabrikası açıldı. (1939)
- Uşak'ta şeker fabrikası açıldı.
- Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü kuruldu. (1935)
- Etibank kuruldu. (1935)
3. 7. 3. Tarım Alanındaki Gelişmeler
- Cumhuriyet döneminde ülkemizin ekonomisi tarıma dayalı olduğu için bu alanda da iyileştirme çalışmaları yapıldı. Bu amaçla;
- Aşar vergisi kaldırıldı. (17 Şubat 1925)
- Halkçılık anlayışı doğrultusunda yapılan bu hamle ile devlet, en büyük vergi kaynağından vazgeçti.
- Ziraat Bankasından çiftçiye kredi sağlandı.
- 1929’da Zirai Kredi Kooperatifleri kanunu çıkarıldı.
- Ziraat Yüksek Enstitüsü kuruldu.
- Bilinçli ziraat teşvik edildi.
- Halkçılık anlayışı doğrultusunda yapılan bu hamle ile devlet, en büyük vergi kaynağından vazgeçti.
- Ankara’da, Yüksek Ziraat Enstitüsü kuruldu, sonra Ziraat Fakültesi oldu.
- Tohum ıslahları yapıldı.
- Yeni ürün yetiştirilmesi teşvik edildi. (çay, şekerpancarı gibi)
- 1926 toprak reformu ile topraksız köylüye toprak verildi.
3. 7. 4. Ulaştırma Alanındaki Gelişmeler
- Ulaşım meselesi millî birliğin sağlanması ve ekonomik kalkınma için en başta gelen konulardandı.
- Osmanlı Dönemi’nde Anadolu ve Trakya’da toplam 3350 km demir yolu vardı.
- Cumhuriyet Dönemi’nde Türkiye, tamamen kendi kaynaklarını kullanarak 1925-1933 yılları arasında 2048 km demir yolu yaptı.
- 1 Temmuz 1926’da çıkarılan Kabotaj Kanunu ile Türk kara sularında yalnızca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına gemi işletme hakkı verildi.
- Bu kanun, milliyetçilik ilkesi doğrultusunda atılan bir adımdı.
3. 7. 5. Sağlık Alanındaki Gelişmeler
- Cumhuriyet Dönemi’nin millî sağlık politikası; vatandaşların sağlığını korumak, ölüm oranını azaltmak, nüfusu artırmak, bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek ve bu yolla bireylerin sağlıklı yetişmesini sağlamayı hedef aldı.
- Numune hastaneleri, sağlık ocakları, doğumevleri açıldı.
- 1930’da Umumi Hıfzıssıhha Kanunu çıkarıldı.
- Hıfzıssıhha Kanunu ile kolera, veba, tifo, tifüs, zehirlenme, çiçek, difteri, kızıl gibi hastalıkların ilgili birimlere bildirilme mecburiyeti getirildi.
- Bu tür salgın hastalıklar parasız tedavi edilmeye başlandı.
- 1923’te ise “Türkiye Hilâl-i Ahmer Cemiyeti”’nin adı değiştirilip Kızılay adı verildi.
- Sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması hedefine uygun olarak 1924’te Ebe Okulu, 1925’te ise Kızılay Hemşire Okulu açıldı.
- 1924’te İstanbul ve Sivas’ta sağlık memurları yetiştiren okullar açıldı.