5. 2. II. DÜNYA SAVAŞI SÜRECİNDE TÜRKİYE
5.2. 1. Savaş Döneminde Türkiye’nin Dış Politikası
- Türkiye uyguladığı dış politika sayesinde II. Dünya Savaşı’na girmemeyi başardı.
- Türkiye tarafsız olduğunu duyurdu.
- İlk etapta 1941’de Ankara’da Almanya ile bir dostluk ve saldırmazlık antlaşması yapıldı.
- Kasım 1942’de savaşın seyri değişmeye başladı.
- Stalingrad’da Alman ilerleyişi durduruldu.
- Avrupa’da ve Balkanlarda Almanya tehdidi yerine Kominizm ve Rusya yayılmacılığı endişesi arttı.
- Müttefik devletler ise 1943 Kazablanka Konferansı’nda Türkiye’nin kendi taraflarında savaşa katılmasının sağlanmasına karar verdiler.
- İngiliz Başbakanı Churchill, 30 Ocak 1943’te gizlice Adana’ya geldi. Burada İnönü’den savaşa girmelerini istedi. Fakat Türkiye tarafsızlığını devam ettirdi.
- Aynı yıl Kahire’de de İnönü- Churchill -Roosevelt bir araya geldi fakat Türkiye yine tarafsızlığını bozmadı.
- Şubat 1945’te toplanan Yalta Konferansı’nda savaştan sonra kurulacak olan dünya sisteminin nitelikleri belirlendi.
- Bu sistemi yürütecek uluslararası bir örgütün kurulması kararı (Birleşmiş Milletler) alındı.
- 1 Mart 1945’te kadar Almanya ve müttefiklerine savaş ilan edecek devletlerin de kurucu üyeliğe alınacağı açıklandı.
- Türkiye de bu gelişmeler üzerine 23 Şubat 1945’te Almanya’ya savaş ilan etti.
5.2. 2. II. Dünya Savaşı Sürecinde Türkiye’deki Ekonomik, Toplumsal ve Politik Gelişmeler
- Türkiye, II. Dünya Savaşı’na fiilen katılmamış ancak savaşın getirdiği ağır ekonomik koşulları tüm zorluklarıyla yaşamıştı.
- Savaş başlayınca Türkiye’de kısmi seferberlik ilan edildi.
- Türkiye, ekonomisini savaşın olumsuz etkilerinden korumak için bazı tedbirler aldı.
Millî Korunma Kanunu (18 Ocak 1940)
- II. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine ekonomiyi ve fiyatları denetim altına almak için Millî Korunma Kanunu çıkarıldı.
- Böylece savaş ekonomisi uygulaması başladı.
- Devletin ekonomiye müdahalesi arttı.
- Piyasada ürün ve mal yetersizliği sebebiyle karaborsa oluştu.
- Kanundan istenilen sonuçlar elde edilemedi.
- Yüksek enflasyon başladı.
- Üretimin düşmesi, silah altına alınan askerlerin ve halkın zorunlu ihtiyaçlarının karşılanamaması, hükümeti yeni tedbirler almaya sevk etti.
- 1942’de halk, günlük ekmek ihtiyaçlarını karnelerinde yazılı olan miktar kadar alabilecek şekilde sıkıntılı bir yaşama girdi.
Varlık Vergisi (11 Kasım 1942)
- Savaş koşullarının getirdiği karaborsacılık ve fiyatların yükselmesi savaş zenginlerini ortaya çıkarmıştı.
- Varlık Vergisi adı altında servet üzerinden ağır bir vergilendirme uygulamaya konuldu.
- Komisyonların belirlediği vergiyi ödemeyenler, çalıştırılmak üzere Erzurum Aşkale’ye gönderildi.
- 1944 yılı başlarında Varlık Vergisi uygulamasına son verildi.
Toprak Mahsulleri Vergisi (26 Nisan 1944)
- Tarımla uğraşan kesimi vergilendirmek, askerin ve halkın asgari ölçüde beslenmesini sağlamak için Toprak Mahsulleri Vergisi çıkarıldı.
- Çiftçiler yetiştirdikleri ürünün %10’unu ya nakit olarak ya da mal olarak ödediler.
- Üç yıl boyunca uygulanan bu vergi, iktidardaki partiye karşı çiftçilerin cephe almalarına yol açtı.
İç Politika Gelişmeleri
- II. Dünya Savaşı sürecinde Türkiye’de tek parti uygulaması devam etti.
- 1939 seçimlerinde Kazım Karabekir, Fethi Okyar, Hüseyin Cahit Yalçın gibi Atatürk döneminde siyaset dışı kalan kişilerin milletvekili olmaları sağlandı.
- II. Dünya Savaşı’nın çıkması bu tür demokratik açılımların kesintiye uğramasına neden oldu.
- II. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile faşist ve ırkçı politikalar etkisini yitirdi.
- Dünyada demokratik ve komünist ideolojiler karşı karşıya geldi.
- SSCB yayılmacı düşüncelerle Türkiye’den Kars ve Ardahan’ı almak ve Boğazlar’da askerî bir üs kurmak istedi.
- Sovyet tehdidi altında Türkiye, batıya doğru yanaştı.
- Türkiye’de demokratikleşme yolunda adımlar atılmaya hız verildi.
- 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti’nin kurulmasıyla da Türkiye’de çok partili demokratik hayat başlamış oldu.