ABDULLAH HOCA
abdullahsahin1881@gmail.com
İlk kadın mitingi
28/10/2019 Yürekli Türk Kadının tüm dünyaya meydan okuduğu bu gün Yalnız Kastamonu'nun değil ülkemiz Türk Kadının şeref günüdür.Kastamonu'da Yapılan İlk Kadın Mitingi 10 Aralık 1919 Mustafa Eski Daha bir sene evvel kırmızı rengi ile başımızda dalgalanan ulu sancağımız, görüyorsunuz ki siyahlara, matemlere büründü. Muharebe meydanlarında vatan ve din uğrunda binlerce evlâdımızı gömdükten sonra; haktan, adaletten bahseden Avrupalıların, bir seneden beri, yenildik diye başımıza açmadıkları felâket kalmadı. Haktan en çok bahsedenler, haksızlığın en büyüğünü yaptılar. Daha dün bizim gibi refah ve saadeti; evi, barkı olan İzmir'deki dindaşlarımız, beyaz saçlı kadınlarımız, kundaktaki yavrularımız Yunanlıların süngüsünden geçti. Her tarafı yüksek minarelerinden beş vakitte ism-i celâlullah bağırdan Adanamız, Antalyamız ve en nihayet güzel Ayıntab, Maraş, Urfamız elimizden alınmak isteniyor. Hanımlar! Büyük felâketlerimiz önünde evlâtlarımızın, kardeşlerimizin kanıyla suladığımız yurtlarımızın işgaline, kardeşlerimizin felâketine susacak mıyız? Hayır hanımefendiler! Mağlubuz, silâhımız yok, fakat göğsümüzde imanımız, bütün dünyayı halkeden Allahımız var. İşte biz de imanımıza ve Allahımıza istinaden haksızlara haksızlıklarını yüzlerine vurur ve cihan huzurunda ilân ettikleri adaleti taleb ederiz. Hanımlar! Biz, dünyayı kanlara boğan, insanları tavuklar gibi boğazlayan erkeklere müracaat edecek değiliz. Bizim gibi şefkatle, merhametle düşündüklerine şüphe etmediğimiz İtilâf devletlerinin büyük kadınlarına müracaat edecek ve birer telgrafla, bize yapılan haksızlıkları yazacak ve anlatacağız. Eğer onlar da hakkımızı teslim etmezlerse, evlâtlarımızın kanlarına kendi kanımızı karıştırarak erkeklerimizle bir safta, dinimiz ve istiklâlimiz için ölecek; haksızlara, zalimlere tarihin lanetlerini terkederek şehâmetle öleceğiz" 8. Kastamonu Müslüman kadınlarının akdettiği muazzam bir mitingde, İngiltere ve İtalya kraliçeleri ile Madam Wilson ve Madam Puankara'ya telgraflarla müracaata karar verildiğini arz ve iblâğa ve mütârekeden beri memleketimizin düçâr olduğu taarruz ve tecâvüzden müteessir ve me'yus olarak hukuk-ı meşrûamızın tanınmasını ve şimdiye kadar yapılan haksızlıkların bir an evvel tamiri esbabının istikmâli için icâb edenlere irâde-i keramet ifâde-i hilafetpenâhilerinin şerefsüdûr ve sünûh buyurulmasını istirhâmâmat mücâseret eyleriz. Ol babda ve kâtıbe-i ahvalde emr-uferman şevketin, kudretli, padişahımız efendimiz hazretler nindir"11 . Haşmetmeâb. Cihan huzurunda berhâl, devletinizin ilân ettiği hakk-ı adi ü milliyet düsturlarının tecellisini görmek istiyoruz. Sevgili vatan ve milletimizin mütevâli felâketleri önünde daima sızlayan kalplerimizden kopan karar budur. İnsaniyyet hakkı, adalet şerefi, gözlen hümmâ-yı ihtiras ile bulunan politikacılar arasında heder olacaksa tarihin tel'inâtım tamamen haksızlara bırakmağa karar verdik. Büyük milletinize rabt ettiğimiz ümidi, huzur-ı asilânelerine arz ediyoruz. Hakk-ı beşeri pâmâl ve cihan huzurunda ilân edilen taahhüdattan inhiraf galipler için caiz ise, sevgili yurdumuzu namus kanı ile yıkamak da bize aittir. Taleb-i istirhamımız, hakk-ı millimizin temini ve Türk olan vatanımızın tahlisidir. Pek haklı ve insanî olduğundan kani bulunduğumuz bu ricamızın kalb-i haş-metânelerinde ma'kes bulacağını ümid ve arz-ı ta'zimât eyleriz" . Pek insanî ve haklı olan bu müracaatımızın kalb-i asilânelerinde ve bütün Amerika kadınları nezdinde cây-ı kabul bulacağını ümid ederiz. Madam cenapları. Vatanımızı gezen ve milletimizi gören arkadaşlarınızın da itiraf edeceği biz Müslüman ve Türklerin büyük annesi öz vatanı ne haldedir bilir misiniz? Mütârekenin akdinden beri hergün birer suretle bizi ezenfecâyi' ve vekâyi' o kadar çoktur ki, insanlık hissiyle çarpan hiçbir kalbin buna karşı lâkayıt kalmasına imkân yoktur. İzmirimiz'de zâlim Yunanîlerin süngüleri ile boğazlanan yüzbinlerce evlâtlarımızdan başka bu zâlim kavmin idaresinden hem de medenî olduğunu iddia eden Avrupa'nın gözleri önünde yapılan mezâlimden kaçarak yurdunu, mülkünü, refah ve saadetini terk eden yüzbinlerce kadın, erkek, sabi, yetim dindaşlarımız karlar, buzlar altında can vermekte ve bizler bu cinayetlerin tamirini bunu milletlerden beklerken sevgili Adana'mız, öz yurdumuz, güzel Antalya'mız her türlü kuyûd-ı adi ü hakka münâfi olarak işgal edilmiş ve ahiren de Türk olan Ayıntab, Maraş, Urfa da Fransızlar tarafından aynı akıbete uğratılmış, orada da Türk ve Müslüman olmaktan başka kabahati olmayan dindaşlarımız tazyik altına alınmıştır. Ye'simiz, âlâmımız o kadar büyüktür ki, ağlayan sevgili vatanın teellümâtını ızdırap ve ye'sle dinlemekten ise erkeklerimizle bir safta istiklalimizi müdafaa uğrunda can vermeyi göze aldık. Madam cenapları. Milleti nâmımı oniki maddelik prensibiyle tarih ve bütün dünya huzurunda milliyet ve edyânın hukukunu ilân eden zevc-i necibinizin taahhüdâtı ne oldu? Hakkın sesi, ihtirâsât gürültüleriyle boğuldu mu? Sizler galipsiniz, kavisiniz. Fakat biz hak istiyor ve Wilson cenaplarının dünya huzurunda tatbikini taahhüd ettiği prensiplerinin icrasını talep ediyoruz. Sevgili Anadolu'yu yeni bir kan deryasına boyamadan, binlerce sabiyi yetim bırakmadan, insaniyet ve milliyet hakkımızın teminine muavenet ve müzaheret buyurmanız, istirhâmâtımızın muzdârip ve melul ihtirâmâtımıza terflkan arz eyleriz, madam cenapları"14. Madam cenapları. Cihanın adaleti, insaniyetin refah ve saadeti uğrunda harbeden necip milletiniz, tarih ve cihan huzurunda milliyetlerin hakkını, ızdırâbât-i insaniyetlin teskinini vaad ve ilân etmiş olduğu halde, mütârekeden beri biz Türklerin maruz kaldığı mezâlim, sevgili vatanımızın uğradığı haksızlıklar önünde vicdân-ı insaniyet hiç muzdarip olmadı mı? Necâbet ve asâlet-i ırkıyemiz müverrih ve seyyahlarınızın itirâfâtıyla sabit ve tarihi dostunuz biz Türklerin ve Türk vatanının âlâm ve ızdırâbâtı o kadar büyüktür ki, kalbi, hiss-i adl-i insaniyetle çarpan her ferdin âlâmımıza iştirak etmemesi imkânsızdır. Mütârekeden beri, Türk ve Müslüman olan Antalya, Adana birer suretle işgal edilmiş ve en nihayet zâlim Yunan kuvvetlerinin sevgili İzmir'imize girmesine ve orada yüzbinlerce dindaşımızın süngüden geçmesine ve kadınlığın ismet ve mezâhetinin pâmâl edilmesine iğmâz-ı ayn edilmiştir. Yunanîlerin vahşetinden kaçan yüzbinlerce kadın, sabi, yetim, mevsimin öldürücü soğuğunun sarsar kahrıyla can vererek ilk muhâdeneti Avrupa'da Fransızla tesis ettiği tarihin şahâdetiyle sabit ve her münevver Türk'ün lisanınızı kendi lisanı gibi tekellüm etmesi ve bu suretle Fransız ırkının ahlâk ve adâb ve irfanını benimsemiş olduğu gayr-ı kabil-i inkâr olan biz Türklerin bu âlâm-ı bînihâyesine ve ızdırâbât-ı fevkalâdesine Fransız kalplerinin ma'kes olacağını ümid eden ırkımız, bu defa da irfan ve adaletine rabt-ı ümid ettiğimiz Fransızlar, sevgili Ayıntab, Urfa ve Maraş'ın işgal edildiğini işitmekle müteellim ve mütehayyirdir. Madam cenapları. Cihan huzurunda ricâl-i devletinizin ilân ettiği hakk-ı adi ü milliyet düsturlarına teyid etmek istiyoruz. Sevgili vatan ve milletimizin mütevâli felâketleri önünde daima sızlayan kalplerimizden kopan karar budur. İnsaniyet hakkı, adalet şerefi, gözlen hümmâ-yı ihtiras ile bulunan politikacılar arasında heder olacaksa, esaretle yaşamaktansa erkeklerimizle bir safta şehâmet ile ölmeye ve haksızlara tarihin telinâtını bırakmağa karar verdik. Büyük milletinize rabt ettiğimiz ümidi kalb-i necibânelerine arz ediyoruz. Hakk-ı beşeri pâ-mâl ve cihan huzurunda ilân edilen taahhüdattan inhiraf, galipler için caiz ise, sevgili yurdumuzu namus kanıyla yıkamak da bize aittir. Taleb-i istirhamımız, hakk-ı millimizin ve Türk olan vatanımızın tahlisidir. Pek haklı ve insanî olduğundan kani bulunduğumuz bu ricamızın kalb-i necibânelerinde bir nıa'kes bulacağını ümid ve arz-ı ta'zimât eyleriz"15.Kastamonu'da yapılan ilk kadın mitingiyle ilgili olarak basın organlarına yansıyan bilgiler bunlardan ibarettir.Bizim dikkatimizi çeken en büyük nokta, hanımların bu tür bir faaliyete katılmakta gösterdikleri azim ve kararlılıklarıdır. Üçbinden fazla kadını bir araya toplamak, hangi devirde olursa olsun son derece zordur. Üstelik bu toplantının bir taşra vilayeti olan Kastamonu'da gerçekleşmiş olması daha da dikkat çekicidir.Burada unutulmaması gereken konulardan birisi, şüphesiz ki o günlerin havasıdır. Çünkü her kadının eşi, kardeşi, çocuğu veya hiç değilse bir yakını ya şehit düşmüştür veya yaralanmıştır. Kısaca ifade etmek gerekirse, her evde mutlaka bir üzüntü kaynağı bulunmuştur.Bütün bunlardan ayrı olarak, Kastamonu kadınlarının kültür seviyelerinin yüksekliği de bu mitingde kendini göstermiştir. Zira katılımcılıkta en büyük etkenlerden birisi şüphesiz, kültüre ve bilgiye dayalı bilinçlenme faktörüdür.Bu yıl, Kastamonu'da yapılan ilk kadın mitinginin 75. yıl dönümüdür. Bu gün, Kastamonulu hanımlar için olduğu kadar, ülkemiz kadınları açısından da bir şeref günüdür. http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-27/kastamonuda-yapilan-ilk-kadin-mitingi 1 - Nurettin Peker, İstiklâl Savaşı Resim ve Vesikalarla İnebolu-Kastamonu ve Havalisi Deniz ve Kara Harekâtı, Gün Basımevi, İstanbul, 1955, s. 63.2- Mustafa Eski, Mustafa Necati Bey'in Kastamonu'daki Çalışmaları, Kastamonu Eğitim Yüksekokulu Yayını, Ay-Yıldız Matbaası, Ankara, 1990, s. 12.3- Açıksöz Gazetesi, 28.9.1919, salı: 14; Kastamonu Gazetesi, 29.9.1919, sayı: 23304- Açıksöz Gazetesi, 19.10.1919, sayı: 175- Kastamonu Gazetesi, 18.12.1919, sayı: 23316- Kastamonu Gazetesi, 18.12.1919, sayı: 23317- Açıksöz Gazetesi, 14.12.1919, sayı: 25.8- Kastamonu Gazetesi, 18.12.1919, sayı: 2331; Açıksöz Gazetesi, 14.12.1919, sayı: 25.9- Kastamonu Gazetesi, 18.12.1919, sayı: 233110- Kastamonu Gazetesi, 18.12.1919, sayı: 233111- Kastamonu Gazetesi, 18.12.1919, sayı: 233112- Kastamonu Gazetesi, 18.12.1919, sayı: 233113- Kastamonu Gazetesi, 18.12.1919, sayı: 233114- Kastamonu Gazetesi, 18.12.1919, sayı: 233115- Kastamonu Gazetesi, 18.12.1919, |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
PAROLAMIZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM - 10/06/2023 |
Biz bu eseri, Cumhuriyetimizin 100. yılında “PAROLAMIZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” diyerek dünyaya meydan okuyan kınalı kuzuları unutmamak unutturmamak için eseri meydana getirdik. |
VEDAT TÜRKALİ - 11/11/2019 |
Asıl adı Abdülkadir Pirhasan'dı.. Ancak bu isim, bu topraklarda sakıncalı bir isimdi.. Yazdığı eserler sırf bu isim nedeniyle sansür kuruluna takılıyordu.. |
TÜRKIYENIN ILK UÇAK MÜHENDİSİ - 10/11/2019 |
20 Temmuz 1969'u gösterdiğinde APOLLO 11'İ ve 1,5 milyar insan televizyonlarına odaklanmış Neil Armstrong'un Ay'da yürüyecek olmasını heyecanla bekliyordu. |
SON RÜYA - 10/11/2019 |
Takvim yaprakları 26 Eylül 1938’i göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Dolmabahçe’de hasta yatağında yatmaktır.Takvim yaprakları 26 Eylül 1938’i göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk |
Türklerin son Kurgan'ı: ANITKABİR - 10/11/2019 |
Anıtkabir’in planı ve yapıldığı yer tamamen Türk tarihinde önemli yeri olan kurgan mantığına göre belirlenmiştir. Anıtkabir’in bulunduğu yer olan Rasattepe eski bir Frig yerleşkesidir. |
Neden29 Ekim? - 28/10/2019 |
Atatürk Neden 29 Ekim Tarihini Seçti ..! 2 yıl sonra, yani Ekim 1925’te Fahrettin Altay Paşa Çankaya’da Atatürk’ün misafiridir. Zihnini hep meşgul eden bir soru vardır. ‘Acaba Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti neden 29 Ekim’de ilan etmiştir. |
Babil Tableti ve Matematik - 27/10/2019 |
3 bin 700 yıllık Babil tableti matematiği kökten etkiledi Şifresi çözülen 3 bin 700 yıllık tablet, trigonometrinin Yunanlılar tarafından değil, onlardan yaklaşık 1000 yıl önce Babiller tarafından bulunduğunu işaret etti Avustralya'da |
Rasputin - 26/10/2019 |
RASPUTİN İlginç kişiliklerle dolu olan Rus tarihinin belki de en ilginç karakteridir Rasputin. Özellikle ikna yeteneği ile ön plana çıkan Rasputin, kadınlara olan düşkünlüğü ile birlikte ‘seks makinası’ olarak da bilinen ve bu söylentiler.... |
Sakal - 26/10/2019 |
ATA, yanındaki valinin kulağına eğilip sorar; Kimdir bu ? Vali yanıt verir; Efendim kendisi Şıh'tır. Yörede çok hatırlısı vardır. Atatürk Şıh'ı yanına çağırır ve; "Bak baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. Şunu rica etsem de en azından |
Devamı |